Background
Although they constitute a small portion of thoracic
trauma, sternal fractures require attention as they may be indicators of major
cardiac injuries. The aim of this study is to review the diagnosis, treatment,
and outcome of such patients administered to our emergency department.
Material and Methods
The archive files of the patients administered to the
emergency department due to thoracic trauma and diagnosed to have sternal
fractures between January 2015 and December 2017 were reviewed for age, gender,
type of trauma, type of injury, associated injuries, and clinical outcome.
Results
There were 27 male, and 6 female patients. The mean
age was 48.9 ± 16.50 years (20-79). The most frequent cause was vehicle
accident. The sternal fracture was isolated in 13, and associated with other
injuries in 20 patients. Eight of the isolated fracture patients and all of the
latter were hospitalized. Six of the patients underwent tube thoracostomy, one
bilateral. When the length of hospital stay is compared between the two groups,
sternal fracture with associated injury patients stayed in the hospital for
significantly longer periods.
Conclusion
Although isolated sternal fracture is benign in nature
and may be treated with basic measures, when associated with other injuries, it
becomes more complicated to treat, and the length of hospital stay increases
significantly.
Amaç;
Sternum fraktürleri,
göğüs travması sonrası acil serviste görülen patolojilerden küçük bir yüzdesini
oluşturmasına rağmen, kardiyak yaralanmaların habercisi olabilmeleri nedeni ile
tanı ve izlemleri önem taşımaktadır. Amaç bu hastaların tanı izlem ve
tedavisindeki yaklaşımları tartışmaktır.
Yöntem;
Çalışma Ocak 2015 –
Aralık 2017 tarihleri arasında göğüs travması sebebi ile acil servise başvuru
yapan ve sternum fraktürü tanısı alan 33 hastanın demografik özellikleri ve
klinik özellikleri retrospektif olarak değerlendirildi.
Bulgular;
Hastaların 27’si erkek,
6’sı kadındı. Yaş ortalaması 48.9 ± 16.50 (20-79) olarak tespit edildi. En sık
görülen etiyolojik neden trafik kazası olarak bulundu. Hastaların 13’ünde izole
sternum fraktürü tespit edilirken 20’sinde komplike fraktür görüldü. Eşlik eden
en sık travmatik patoloji kot fraktürü olarak tespit edildi. İzole fraktürlerin
8’i hastaneye yatırılırken komplike fraktürlerin tamamının izlemi hastaneye
yatırılarak tedeavisi yapıldı. Olguların 6 sına tüp torakostomi uygulandı.
Hastanede yatış süreleri açısından değerlendirildiğinde komplile sternum
fraktürü mevcut olan hastaların izole fraktürlere göre istatistiksel olarak
anlamlı bir şekilde uzun olduğu tespit edildi .
Sonuç;
İzole sternum fraktürleri
medikal yöntemlerle güvenle yönetilerek hastanede kalış süresi kısa, iyi
prognozlu travmalar olarak değerlendirebilir. Eşlik eden yaralanma tespit
edilen hastalarda meydana gelen patolojiler nedeniyle hem hastanede kalış
süresi hem de morbiditenin arttığı kanısındayız.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 23, 2019 |
Acceptance Date | September 26, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 11 Issue: 3 |