Son yıllarda yeme bozukluğu tanısında görülen artış ile birlikte, klinik olmayan örneklemde de yeme tutumları sıklıkla araştırılmaya başlanmıştır. Yeme farkındalığı, yeme tutumlarını yordayıcı bir faktör olarak bilinirken, alan yazına yeni kazandırılmış bir kavram olan öz anlayışın yeme farkındalığı ve yeme tutumları ile yakından ilişkili olduğu bilinse de bu değişkenleri bir arada inceleyen bir çalışma henüz alan yazında yer almamaktadır. Bu çalışmanın amacı, öz anlayış ve yeme farkındalığının yeme tutumlarını yordayıcı rolünü diyetisyene giden ve gitmeyen kadınlarda araştırmaktır. Çalışmanın örneklemini, çalışmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden 18-59 yaş arası (Ort.=31.65, SS= 9.31), kilo vermek için diyetisyene giden 230 (%52.9) ve 205 diyetisyene gitmeyen (%47.1) toplam 435 kadın katılımcı oluşturmaktadır. Katılımcılara, Sosyodemografik Bilgi ve Veri Formu dışında, Yeme Tutum Testi (YTT-26), Yeme Farkındalığı Ölçeği (YFÖ-30), Öz Anlayış Ölçeği (ÖZAN) ve Yeme Tutum Testi (YTT-26) ile oluşturulmuş anket bataryası online olarak sunulmuştur. Yapılan hiyerarşik regresyon analizi sonuçlarına göre, yeme tutumlarını yordamada, öz anlayış ve yeme farkındalığın rolünün diyetisyene giden ve gitmeyen bireylerde farklılaştığı, kilo vermek için diyetisyene giden kadınlarda yeme farkındalığı ve öz yargılamanın yeme tutumlarını yordarken, diyetisyene gitmeyen kadınlarda yeme farkındalığı ve öz anlayışın yordayıcı rolü olmadığı bulunmuştur. Örneklem gruplarında görülen bu fark, yeme tutumlarında, risk grubu ile genel örneklem grubu arasında farklı yordayıcıların olduğuna dikkat çekerek, yeme bozukluğunu önlemede bu yordayıcıların araştırılmasının önemini vurgulamaktadır.
With the increase in the diagnosis of eating disorders in recent years, eating attitudes have been frequently investigated in the non-clinical sample. While mindful eating is known as a predictor of eating attitudes, it is known that self-compassion, which is a newly introduced concept in the literature, is closely related to mindful eating and eating attitudes. The aim of this study is to investigate the predictive role of self-compassion and mindful eating in eating attitudes in women who go to a dietitian and who do not. The sample of the study consisted of 435 female participants who voluntarily agreed to participate in the study, aged between 18-59 (M. = 31.65, SD. = 9.31), 230 (52.9%) and not 205 dieticians (47.1%). In addition to the Sociodemographic Information and Data Form, Eating Attitude Test (EAT), The Mindful Eating Questionnare (MEQ) and The Self-Compassion Scale (SCS) were given to participants via online. Hierarchical regression analysis results demonstrated that the role of self-compassion and mindful eating have distinct role according to going/not going to dietitian. While mindful eating and self-compassion predicted eating attitudes among women who go to dietitian to lose weight, did not predict among women who do not. This difference highlight the importance of investigating these predictors in preventing eating disorders, noting that there are different predictors of eating attitudes between the risk group and the general population.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Clinical Psychology |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 22, 2022 |
Acceptance Date | November 5, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 4 Issue: 2 |