With its thoughts on transcending the biological and cultural boundaries of the human, Gilles Deleuze’s philosophy constitutes one of the cornerstones of posthumanist thought, particularly within a perspective that re-evaluates the relationship between humans, nature, and other living beings. Deleuze's anti-transcendence approach, his rejection of Cartesian dualism, and his conception of bodies as dynamic compositions provide a rich theoretical framework for questioning anthropocentric thought and reimagining the complex relationships between human and non-human entities. This article examines Deleuze’s key concepts and their influence on posthumanist discourses, highlighting their contributions to rethinking subjectivity, embodiment, and the ethical implications of our interconnected existence with the non-human world. In particular, his collaborations with Félix Guattari challenge hierarchical humanist perspectives, framing identity and existence within a fluid, decentralized paradigm. By analyzing fundamental concepts such as the "process of becoming imperceptible,” the "body without organs,” and geophilosophy, the article underscores Deleuze’s impact on posthumanist thought. Finally, the study reveals the contributions of Deleuze’s philosophy to contemporary debates on human-non-human relations, ethical concerns, and the evolving nature of subjectivity.
İnsanın biyolojik ve kültürel sınırlarının aşılmasıyla ilgili düşünceleriyle, Gilles Deleuze’un felsefesi, posthümanist düşüncenin, özellikle de insanın doğa ve diğer canlılarla olan ilişkisinin yeniden değerlendirildiği bir perspektifin, temel taşlarından birini oluşturmaktadır. Deleuze’un aşkınlık karşıtı yaklaşımı, Kartezyen ikiliği reddetmesi ve bedenleri dinamik bileşimler olarak ele alışı, insan-merkezci düşünceyi sorgulamak ve insan ile insan-dışı varlıklar arasındaki karmaşık ilişkileri yeniden tasavvur etmek için zengin bir teorik çerçeve sunar. Bu makale, Deleuze’un temel kavramlarını ve bu kavramların posthümanist söylemler üzerindeki etkisini inceler; öznelik, bedensellik ve insan-dışı dünyayla olan bağlantılı varoluşumuzun etik yansımalarını yeniden düşünmedeki katkılarını vurgular. Özellikle Félix Guattari ile birlikte geliştirdiği çalışmaları, hiyerarşik hümanist perspektiflere meydan okur ve kimlik ile varoluşu akışkan, merkezsiz bir çerçevede ele alır. Makale, Deleuze’ün “görünmezleşme süreci,” “organsız beden” ve jeofelsefe gibi temel kavramlarını incelerken, onun posthümanist düşünce üzerindeki etkisini vurgular. Son olarak, çalışma Deleuze’ün felsefesinin insan-insan dışı ilişkileri, etik meseleler ve öznelliğin değişen doğasına dair günümüzün temel tartışmalarına katkısını ortaya koymaktadır.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | British and Irish Language, Literature and Culture |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | March 10, 2025 |
Submission Date | December 28, 2024 |
Acceptance Date | February 4, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 |