Leopoldo Alas Clarín's novel La Regenta is one of the most important works of 19th century realist Spanish literature. Giving her name to the work, the heroine La Regenta (Ana Ozores de Quintanar), who, as a woman, lives a life in the stifling grip of social norms was created by Clarín in a way that can be handled from various perspectives. In this study, the concept of self-consciousness observed in Ana Ozores throughout the work is discussed. It is stated that the determining factors that bring the young woman to the consciousness of her own existence are love and sexuality. Ana Ozores de Quintanar, a married woman, experiences feelings she has never known before through the love felt for an "other" and moves out of the circle framed by moral rules. When outside the border, she finds the opportunity to get to know and build her own self. On the other hand, she experiences sexuality, which she doesn’t have in her own marriage, through an "other”, just like in love. She desires to reach beyond what is presented to her with the joy of life and discovery brought by her bodily existence and sexuality. By spilling out in this way, she will actually find her own self and reach self-consciousness. In the study, it is suggested that Ana Ozores reaches self-consciousness through love and sexuality.
Leopoldo Alas Clarín’in La Regenta adlı romanı 19. yüzyıl realist İspanyol edebiyatının en önemli eserlerinden biridir. Bir kadın olarak toplumsal normların boğucu kıskacında bir yaşam süren ve esere adını veren kahraman La Regenta (Ana Ozores de Quintanar), Clarín tarafından çeşitli açılardan ele alınması mümkün bir şekilde yaratılmıştır. Bu çalışmada, eser boyunca Ana Ozores karakterinde gözlemlenen öz-farkındalık olgusu ele alınmaktadır ve Ana Ozores’in kendi varoluşunun bilincine taşıyan belirleyici unsurların aşk ve cinsellik olduğu ifade edilmiştir. Evli bir kadın olan Ana Ozores, bir “öteki”ne duyduğu aşk vasıtasıyla daha önce hiç tanımadığı duygular yaşamıştır ve ahlaki kurallarla çerçevelenmiş çemberin dışına çıkmıştır. Genç kadın sınırın dışındayken kendi benliğini tanıma ve inşa etme fırsatı bulmuştur. Öte yandan, Ana Ozores kendi evliliğinde deneyimleyemediği cinselliği, âşık olduğu bir “öteki” vasıtasıyla yaşamıştır. O, bedensel varoluşunun ve cinselliğinin getirdiği yaşam sevinci ve keşifle ona sunulanın ötesine ulaşmayı arzulamıştır. Bu şekilde dışarıya taşarak, aslında kendi benliğini bulmuştur ve de öz-farkındalığa ulaşmıştır. Bu çalışmada Ana Ozores’in aşk ve cinsellik vasıtasıyla öz-farkındalığa ulaştığı öne sürülmüştür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 10, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 13 |