Memory which cannot be dissociated from the social although it is individual, also reflects the operation of minds together with society and the formation of this operation with social regulations. The continuity of a nation as a social group exceeding the individual length of life, depends on their transfer of signs forming the social memory to the next members of the nation. Ceremonies with their repetitive structure, ability of dividing the routine time, celebration within an order, formality and certain style, are one of the oldest forms of social memory transfer. National ceremonies come to the forefront as moments when the state and nation relationship becomes crystallized in the national memory. This relationship forms the basis of social unity, consciousness and memory in the transformation of communities into nations. Thus it is possible to evaluate national ceremonies in the context of their relationship with social memory and from the viewpoint of public relations. In this context the study discussed the Ankara Territory Acquisition Ceremonies organized within the scope of the Republic Squares ceremonies in 1933, as an example to the relationship of the public relations studies conducted in the nation building process with social memory. The ceremony organized in Ankara was analyzed as a case. In the ceremonies the building of meaning related to time, space and body and the bond established by the narrative between the state and people, were examined. The findings clearly show how public relations studies shape the social memory in the nation building process. As a consequence the ceremonies which have the constituent elements of memory/identity in the relationship between the nation-state and people, also demonstrate the relationship between public relations and social memory. Activities organized within the scope of public relations efforts, also shape memories with the building and rebuilding of meaning. The study is important because it has established a bond between these two topics, which have never been discussed together before.
Her ne kadar bireysel olsa da toplumsal olandan ayrı düşünülmesi mümkün olmayan bellek; zihinlerin birlikte, toplumla beraber işleyişi ve bu işleyişin toplumsal düzenlemelerle şekillenişini de yansıtmaktadır. Bireysel yaşam süresini aşan bir toplumsal grup olarak ulusun sürekliliği sonraki üyelerine toplumsal belleği oluşturan işaretleri aktarmasına bağlıdır. Tekrarlı yapıları, rutin zamanı bölmeleri, bir düzen içinde kutlanmaları, resmiyetleri ve belirgin üslupları ile törenler toplumsal bellek aktarımının en eski biçimlerinden biridir. Milli törenler ulusal hafızada devlet ile ulus ilişkisinin kristalleştiği anlar olarak öne çıkmaktadır. Toplulukların uluslara dönüşümünde bu ilişki toplumsal birliğin, bilincin ve belleğin temelini oluşturur. Dolayısıyla milli törenleri bir yandan toplumsal bellek ile olan ilişkileri ile bir diğer yandan da halkla ilişkiler bakış açısıyla değerlendirmek mümkündür. Bu kapsamda çalışmada ulus inşa sürecinde yürütülen halkla ilişkiler çalışmalarının toplumsal bellek ile olan ilişkisine örnek olarak 1933 yılı Cumhuriyet Bayramı törenleri kapsamında yapılan Ankara Toprak Alma Merasimleri ele alınmıştır. Ankara’da düzenlenen merasim bir vaka olarak analiz edilmiş, törenlerde zamana, mekâna ve bedene ilişkin anlamın inşası ile anlatının devlet ve halk arasında kurduğu bağ irdelenmiştir. Bulgular; ulus inşa sürecinde halkla ilişkiler çalışmalarının toplumsal belleği şekillendirişini açıkça göstermiş, ulus-devlet ve halk arasındaki ilişkide belleğin/kimliğin kurucu unsurlarını taşıyan törenlerin; halkla ilişkiler ve toplumsal bellek arasındaki ilişkiyi de yansıttığı sonucuna ulaşılmıştır. Çalışma daha önce birlikte ele alınmamış olan bu iki konu arasında kurduğu ilişki bakımından önem taşımaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Public Relations |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | March 8, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |