Makalede, diplomasi kültüründe egemen olan eril yapının kadın ve diplomasi arasında ne tür
gerilimler yarattığı ve bu gerilimlerin hangi tarihsel ve teorik tartışmalar bağlamında dönüşüm
yaşadığı tartışılmaktadır. Dış politika başından beri özellikle de realist akımın etkisiyle kadın
hareketinin çok geç nüfuz ettiği bir alan olmuştur. Kadın hareketinin tarihi 19. yüzyılın sonuna
dayanmasına rağmen, bu hareketin dış politika tartışmalarına etkisini ancak 1980’ler itibariyle
görebilmekteyiz. Uluslararası İlişkiler disiplininde devlet ve güvenlik odaklı realist düşünceye
dayalı perspektife getirilen ve alanda “Üçüncü tartışma” olarak adlandırılan eleştiri; dış
politikaya insani meseleleri, cinsiyet ve çevre gibi konuları da dahil etmek üzere yeni bir
bakış açısı getirmiştir. Bu bağlamda dış politikada karar alma sürecinde kadınlara yer
verilmemesine; savaş, güvenlik gibi konuların erkek odaklı bakış açıları çerçevesinde
çözümlenmesine karşı çıkan eleştirilerle kadın haklarına ilişkin tartışmalar geç de olsa
disipline dahil olmayı başarmıştır. Bu tartışmaların etkisiyle dış politikada karar alma
süreçlerinde yer alan kadın sayısı da artmıştır. Tarihsel ve teorik tartışmalar çerçevesinde
makalede öncelikle dış politikanın epistemolojisine ilişkin kadın hareketinin eleştirileri ele
alınmaktadır. Daha sonra kadın hareketinin dış politika konularına eklediği yeni bakış açıları
ve bu bakış açılarının eril diplomasi kültürünün değişimine nasıl etkisi olduğu tartışılmaktadır.
Son olarak tüm bu tartışmaların hem dünyadaki hem de Türkiye’deki diplomatik
temsilciliklere yansıması değerlendirilmektedir. Feminist tartışmaların ve kadın temsilinin dış
politika kültürünün değişimine ne tür etkileri olduğunu değerlendirmek bakımından makalenin
mevcut tartışmalara yeni bir katkı sağlaması hedeflenmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Women's Studies |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 20, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 |