In his 1992 article, in which he used the concept of “post-truth” for the first time, Tesich developed a political critique that accessing the truth no longer matters for society: The fact that the truth has lost its importance is based on the weakening of the social will in the face of the despotic form of government in the USA. In this context, the concept creates a critical ground that emphasizes the consumption process rather than the production of knowledge and points to the individual's need to reconstruct reality in line with his/her determinations. However, the conditions that came to the agenda due to the US elections and the Brexit process in 2016 caused the “post-truth” to be directly associated with social media. This situation has created a tendency to evaluate Internet platforms’ impact within the technological deteminism framework in post-truth studies. Although the role of the Internet in manipulative information ecology is undeniable, considering the concept of “post-truth” within the scope of a one-way determination makes the critical contexts at the core of the concept invisible. This article discusses the relationship between the forms of socialization on the Internet and manipulation in their social context. For this purpose, the relationship between the forms of socialization on the Internet and social conditions was examined, and the digital counterparts of sociologically based concepts such as "neighborhood pressure" and "spiral of silence" were investigated. Thus, it is aimed to prevent the technological deterministic interpretation of the relationship between post-truth and the Internet, and to establish this relationship mutually in a way that preserves the essence of the concept.
Tesich “post-truth” kavramını ilk kez kullandığı 1992 tarihli makalesinde, gerçeklere erişmenin toplum açısından artık bir öneminin kalmadığına yönelik politik bir eleştiri geliştirir: Hakikatin önemsizleşmesi, ABD’deki despotik yönetim biçimi karşısında toplumsal iradenin boşa çıkmasına dayalıdır. Kavram bu bağlamda, bilginin üretiminden çok tüketim sürecini vurgular ve bireyin, belirlenmişlikleri doğrultusunda gerçekliği yeniden inşa etme ihtiyacına işaret eden eleştirel bir zemin oluşturur. Ancak 2016 yılında ABD seçimleri ve Brexit sürecine bağlı olarak gündeme geliş koşulları, kavramın sosyal medyayla doğrudan ilişkilendirilmesine neden olmuş, bu durum da post-truth çalışmalarında internetin etkisini teknolojik bir belirlenimcilik çerçevesinde değerlendirme eğilimi oluşturmuştur. Manipülatif bilgi ekolojisinde internetin rolü yadsınamaz olsa da, “post-truth” kavramının tek yönlü bir belirlenim kapsamında ele alınması, özündeki eleştirel bağlamları görünmez kılmaktadır. Bu makale, internetin manipülatif bilgi ekolojisiyle olan ilişkisini sosyal boyutları içinde ele almakta ve “post-truth” kavramının gösterdiği eleştirel bağlam içinde irdelemektedir. Bu amaçla, internetteki sosyalleşme biçimleriyle toplumsal koşullar arasındaki ilişki incelenmiş, “mahalle baskısı” ve “suskunluk sarmalı” gibi sosyolojik temelli kavramların dijital ortamdaki karşılıkları araştırılmıştır. Böylece, post-truth ve internet arasındaki ilişkinin teknolojik belirlenimci bir doğrultuda ele alınmasının önüne geçebilmek ve bu kapsamda yapılacak çalışmalar için bu ilişkiyi, kavramın özünü koruyacak biçimde karşılıklı olarak kurabilmek amaçlanmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 26, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 25 (2) Issue: 50 |