Abstract
Amaç: Çalışmamızın amacı, travmatik pnömotoraks gelişen çocukların demografik özelliklerini, klinik karakteristiklerini, uygulanan tedavi yöntemlerini değerlendirmek ve konuyla ilgili tecrübelerimizi paylaşmaktır.
Gereç ve Yöntemler: Travmatik pnömotoraks nedeniyle tedavi edilen çocukların dosyaları retrospektif olarak tarandı. Hastaların yaşı, cinsiyeti, travmanın mekanizmaları, nedeni, pnömotoraks olan taraf, pnömotoraksın izole olup olmadığı, yatış süreleri, tedavi yöntemleri, göğüs tüpü süresi, mekanik ventilatöre bağlanıp bağlanmadığı, eşlik eden diğer sistem travmaları araştırıldı. Kız ve erkek cinsiyet arasında, önce künt ve penetran travmalar ardından izole ve izole olmayan toraks travmaları arasındaki farklılıklar araştırıldı. İstatistiksel analiz SPSS versiyon 21 ile yapıldı. İstatistiksel olarak p<0,05 anlamlı olarak kabul edildi.
Bulgular: Travmatik pnömotoraks gelişen 60 hastanın 37’si erkek ve yaş ortalamaları 9.9 yıldı. Yoğun bakım ünitesinde ortalama yatış süreleri 8.2 gün, serviste 7.3 gün, toplam hastanede yatış süreleri ise 12.4 gün idi. Kırk sekiz hastada künt, 12 hastada ise penetran travma görüldü. Hastaların 16’sında izole travmatik pnömotoraks görülürken 37’sinde pulmoner kontüzyon eşlik etmekteydi. Otuz dört hastaya konservatif tedavi, 24’üne tüp torakostomi, iki hastaya torakotomi, bir hastaya da torakoskopi yapıldı. Dört hasta mekanik ventilatöre bağlandı. Travmatik pnömototoraks en sık 4-7 yaş ve 16-18 yaşları arasında görüldü. Her iki cinsiyette de yüksekten düşme en sık travma nedeni olmasına rağmen erkek hastalarda penetran travmalar daha çok görüldü. Penetran travmalı çocukların hepsi 12 yaşından büyüktü. Toraks travmalarına en sık eşlik eden akciğer hasarı pulmoner kontüzyon, en sık eşlik eden diğer sistem yaralanması ise kafa travmasıydı. Yüksekten düşme sonucu yaralanan bir hasta kaybedildi.
Sonuç: Çocuklarda görülen travmatik pnömotoraksların çoğu evde gelişen önlenebilir kazalar sonucu meydana gelmektedir. Bunların önlenmesi için evlerde gerekli önlemlerin alınmasının yanı sıra, aileler ve çocuklara yönelik eğitimler yapılmalıdır. Okült ve mekanik ventilatöre ihtiyaç duymayacak olan asemptomatik izole travmatik pnömotoraks olgularında konservatif tedavi, ilk uygulanacak tedavi olmalıdır. Bu hastalar sıkı takip edilip gerektiğinde tüp torakostomi uygulanmalıdır.