En yalın ifadeyle dil, insanlar arasında iletişim kurmayı sağlayan doğal bir araçtır. İnsan yaşamının temel taşı olan dil kültürün en etkili aktarıcısıdır ve bu bağlamda kültür ile arasında doğal bir ilişki vardır. Ne dil kültürden ayrı, ne de kültür dilden ayrı düşünülebilir. Birbirinden ayrı düşünemeyeceğimiz bu iki unsur toplumu oluşturur ve/veya toplum dil ve kültürü oluşturur. Bir başka ifadeyle, dil ve kültür ait olduğu toplumu biçimlendirdiği gibi toplum da sahip olduğu dil ve kültürü biçimlendirmektedir. Dolayısıyla dil-kültür ve toplum arasında karşılıklı bir etkileşim vardır. Dil ile kültür hem iç içedir hem de dil kültürün taşıyıcısıdır. Bu anlamda dil, yeni fikirlerin ve yaratıcılığın da kaynağıdır. Dilin bu iki temel özelliği, onu kültür dediğimiz toplum ve millet kimliğinin en büyük koruyucusu, yaratıcısı ve geliştiricisi durumuna getirmiştir. Yani dil, bireylerin içinde bulundukları topluma karşı bir aidiyet duygusu geliştirmelerini sağlayan kültürün bir yansıması, sesli ifadesidir. İçinde kültürden parçalar taşır ve bu parçaları sesle, sembollerle aktarır. Bu düşünceler ışığında çalışmada dil, kültür ve bu iki kavram arasındaki ilişki ve etkileşim üzerine kuramsal bir çerçeve oluşturmak amaçlanmıştır.
Language, in the simplest form, is a natural tool for communication. As the cornerstone of human life, language is the most influential transmitter of culture and in this context; it has a natural relationship with culture. We can think of neither language separately from culture, nor culture from language. These two terms form society, and/or society forms language and culture. Therefore, there is a mutual interaction between languages, culture, and society. Language and culture are both intertwined, and language is the carrier of culture. In this sense, language is also the source of new ideas and creativity. These two main features of language have made it the biggest protector, creator, and developer of the society and nation identity, which we call culture. That is, language is a reflection and a voice expression of the culture that enables individuals to develop a sense of belonging to the society they are in. It carries pieces of culture in it and transfers these pieces with sounds and symbols. Within this context, the main aim of this study is to create a framework on the relationship and interaction between these two concepts.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Language Studies |
Journal Section | Review Articles |
Authors | |
Publication Date | June 17, 2020 |
Acceptance Date | May 13, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 3 Issue: 1 |