Günlerimiz, karşılıklı anlayışla dolu büyük, girift ve gelişmeye devam eden bir dansla geçer. Bir trafik lambasında durur, bir öğün yemeğimizin ödemesini plastik bir kartla yapmayı ister, silâhlarımızı evde bırakır veya bir oy kabinine gireriz. Birkaç çarpışmanın çok yakınında olanca hızla yaşar ve çalışırız: yollarımızda, mahâllerimizde, ibadet alanlarımızda ve iş yerlerimizde. Buralardaki tüm insanlar, her nasılsa baskı altına almaktan çok özgürleştiricidir. Bu işin sırrı, birbirimizden beklediğimiz şeyleri kabaca bilmemizdir. Beklediğimiz şeyleri bilmek, bizi birbirimize alıştırma fırsatı sunar.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2012 |
Published in Issue | Year 2012 Issue: 67 |