Sürekli olarak artan dünya nüfusuna ve başta BRICS ülkeleri olarak adlandırılan Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin gibi ülkelerin artan gelir durumuna bağlı olarak, dünya çapında et ve hayvansal ürün talebinin önümüzdeki 20 yıl içinde en az %50 oranında artacağı öngörülmektedir. Bunun sonucunda akla gelen ilk soru, bu talebi karşılayabilecek yüksek kaliteli, sürdürülebilir ve güvenli et üretimine nasıl ulaşılacağı olmaktadır. Bu sorunun cevabı olarak ise günümüzde yoğun hayvancılık sistemleri uygulanmakta fakat bu sistemler ile birlikte ciddi sorunlarla da karşı karşıya kalınmaktadır. Çiftliklerde artan hayvan sayısı ile birlikte, gıda güvenliği ve hayvan sağlığı ile ilgili endişeler de ciddi oranda artmaktadır. Aynı zamanda, hayvancılık sektörünün çevresel etkisi de önemli bir konu olarak gündemdeki yerini korumaktadır. Son olarak, bu süreçte ana figür olan çiftçinin, yoğun hayvancılık üretimi gerçekleştirirken, bu sistemin beraberinde getirdiği problemlerin üstesinden nasıl gelebileceği ve nasıl bir yaşam sürdürebileceğinin sorgulanması gerekmektedir. Çünkü, önceki yıllarda çiftçiler görsel ve işitsel gözlemler ile hayvanların sağlık ve refahını kontrol edebilirken, günümüzde artan hayvan sayısı ile birlikte idari ve lojistik iş yüklerindeki artış nedeniyle bunu gerçekleştirmeleri imkânsız hale gelmiştir. Bundan dolayı, çiftçinin, herhangi bir problemi zamanında tespit edebilmesi ve erken önlem alabilmesi için teknoloji ile desteklenmesi, yoğun hayvancılığın sürdürülebilir olması bakımından bir zarurettir. Önceki yaklaşımların aksine, hassas hayvancılık sistemleri, hayvanların yaşamını iyileştirmeye odaklanan, çiftçinin hemen harekete geçebilmesi için, sorunların ortaya çıkması halinde anında uyarı vererek, gerçek zamanlı bir izleme ve kontrol sistemi sunmayı amaçlayan yeni bir yönetim sistemidir. Bu sistemin temel amacı çiftçi, veteriner veya zooteknistlerin yerini almak değil, onların gözü kulağı olarak kendilerini desteklemektir. Hassas hayvancılık teknolojileri, sınırsız gözlem süresi sağlar, çünkü çiftçiler yorulur ve uyurlar fakat bilgisayarlar ve teknolojik cihazlar yorulmaz ve dinlenmeye ihtiyaç duymazlar. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), tarım ve hayvancılık üretim sistemlerinde teknoloji çözümlerinin, 2050 yılına kadar beklenen 9,7 milyar nüfus için yeterli gıda tedarikini sağlamakta kilit rol oynayacağını belirtmiştir. Hassas hayvancılık teknolojilerinin, yoğun etlik piliç üretimi gerçekleştiren çiftçilerin çalışmalarında çok önemli ve olumlu bir etkiye sahip olacağı açıktır ve özellikle genç çiftçiler ve çiftçi adayları için ilgi çekici olabilir. Henüz ülkemizde etlik piliç üretimi ile uğraşan çiftçilerimiz tarafından yeterince bilinmeyen ve kullanılmayan bu yeni teknolojilerin, ülkemiz çiftçisinin ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilerek hizmetlerine sunulması sürdürülebilir yoğun etlik piliç üretimi bakımından elzemdir. Bu nedenle, ülkemiz etlik piliç sektörünün daha fazla gelişmesi ve diğer dünya ülkeleri ile yarışabilmesi açısından hassas hayvancılık teknikleri uygulamaya dönüştürülmelidir. Ancak bu sadece, fizyoloji, zooloji ve teknoloji gibi farklı araştırma alanlarından oluşan ekipler olduğunda mümkündür. Tek kelime ile, bunu başarmak için, teknoloji bilimi ile hayvancılık bilimi iş birliği yapmalıdır!
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Horticultural Production |
Journal Section | Reviews |
Authors | |
Publication Date | June 29, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 1 Issue: 1 |
Lapseki MYO Uygulamalı Araştırmalar Dergisi ücretsizdir. Yayınlanacak makaleler için herhangi bir ücret talep edilmez