Despite all the risks it carries, the importance of social-scientific conceptualization of the state power is obvious. The multiplicity of agreed upon fixed ideas obscures the analytical inquiry into the state. For this reason, it is necessary to consider the state both as a physical space and as a socio-spatial power pattern where different power struggles, power sources and social contradictions intersect and clash. Understanding the tensions at the peripheries of state power brings the possibility of removing this veil without resorting to the established political substances produced by this very power itself. Border regions, which are the study areas of different disciplines such as ethnography, anthropology, and political geography, provide the opportunity to see and examine the different sources of power that the state has mobilized in its territory. Since border regions contain practices of securitization, inclusion, and exclusion, it is possible to see different state reflexes in these regions compared to other ones. Focusing especially on the state's fight against smuggling in these regions allows us to see that the state does not have an essence and a fixed-singular nature, and that the state may exhibit different tendencies in the strategic area in which it exists. This paper, which is a study of political geography, aims to discuss whether the military, economic, ideological, and political power sources of the state overlap, and its nature as a “mon-olithic bloc”, by focusing on its borders and its fight against smuggling within these borders.
Barındırdığı tüm risklere karşın devlet iktidarını sosyal-bilimsel nesneleştirmenin önemi âşikârdır. Üzerinde uzlaşılmış fikrisabitlerin çokluğu devlete dair analitik sorgulamanın üzerini örtmektedir. Bu nedenle devleti hem fiziksel anlamıyla bir mekân hem de farklı iktidar mücadelelerinin, iktidar kaynaklarının ve toplumsal çelişkilerin kesiştikleri ve çatıştıkları sosyo-mekânsal bir iktidar örüntüsü olarak ele almak gerekmektedir. Devlet iktidarının çeperlerindeki gerilimleri anlamak bu iktidarın bizzat kendisinin ürettiği yerleşik politik tözlere başvurmadan bu örtüyü kaldırma imkanını beraberinde getirmektedir. Etnografi, antropoloji ve siyasî coğrafya gibi farklı disiplinlerin çalışma alanı olan sınır bölgeleri, devletin kendi teritoryasında harekete geçirdiği farklı iktidar kaynaklarını görme ve inceleme imkanı verir. Sınır bölgeleri hem güvenlikleştirme hem içerme hem de dışlama pratiklerini barındırdığı için, diğer bölgelere nazaran bu bölgelerde farklı devlet refleksleri görmek mümkündür. Özellikle devletin bu bölgelerde kaçakçılığa karşı yürüttüğü mücadeleye odaklanmak, devletin bir özü ve sabit-tekil bir doğasının olmadığını, devletin var olduğu stratejik alanda farklı yatkınlıklar sergileyebileceğini görmemizi sağlar. Bir siyasî coğrafya çalışması olan bu metin, sınırlarına ve bu sınırlardaki kaçakçılıkla mücadelesine odaklanarak, devletin askerî, ekonomik, ideolojik ve siyasal iktidar kaynaklarının örtüşüp örtüşmediğini, devlet iktidarı-nın “yekpare bir blok” olup olmadığını tartışmayı amaç edinmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology |
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | April 25, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.