Ulus, ulusal sınırlar içinde kendini gösteren unsurların bir bütünü olarak ifade edilebilir. Bir ulusu hayal etmenin tek bir yolu yoktur. Ulus kimliğini tanımlayan faktörler arasında; etnik köken, din, dil, ortak bir geçmiş, kültür, o ulusa özgü düşünüş, davranış ve yaşayış biçimi vs. yer almaktadır. Kuşkusuz, bu değişkenlik, birtakım tarihi, siyasi, iktisadi ve kültürel faktörlerin etkisiyle şekillenmiştir. Bu doğrultuda ulusal semboller de bir ulusun ve mirasının anlaşılmasına yardımcı olan, ulusu görünür kılan, tanımlama ve ifade bakımından onu somutlaştıran önemli işaretlerdir. Ulusal semboller ulusal mirasın tevarüsü ve aidiyet duygusunun diri tutulması, ayrıca ulusun diğer topluluklardan ayırt edilmesi bakımından belirleyici rol oynamaktadır. Bu yüzden uluslaşma, ulus inşası ve ulusal devlet kuruluşlarında sembollerden yararlanılır. Ulusal sembolleri kültürel ve bağımsızlık sembolleri olarak ikiye ayırabiliriz. Kültürel semboller, toplumun kültür birikimi temeline dayalı, zamanla oluşarak gelişen değerlerdir. Burada, ulusu teşkil eden toplumların kültür mirası son derece belirleyicidir. Bağımsızlık sembolleri ise, siyasi elitler tarafından ulus-devlet inşası sürecinde tahayyül edilir; burada kültürel miras söz konusu sembolleri besleyen temel kaynaklardan biridir. Sembollerin üretimi sırasında karşılaşılan en önemli meselelerden birisi soy birliği, dil, din ve kültür birlikteliği (veya ortaklığı) durumunda “ulusal değerleri sahiplenme” sorunudur. Bu bazen kültürel miras ve tarihi hafıza üzerinde belirgin uyuşmazlıklara yol açmaktadır. Özellikle ulus inşa süreçleri devam eden toplumlarda, söz konusu sorunların bariz şekilde ortaya çıktığını gösteren pek çok örnek bulunmaktadır. Keza, bugün dünyada soy, köken, din ve dil benzerliklerine sahip, aynı tarihi ve kültürel mirastan beslenen pek çok ulus bulunmaktadır. Bu bağlamda, Sırplar ve Karadağlılar bahsi geçen sorun bakımından karakteristik bir örnektir. Birçok seçkin bilim insanı Karadağlılardan Sırp olarak bahsederken, bu görüşe muhalif olanların da kayda değer bir oranda olduğunu söylemek mümkündür. Gerçekten de pek çok ortak değer ve benzerliklerin yanı sıra Karadağlılar, kendilerini Sırplardan ayıran özgün bir kültür geliştirebilmiştir.
The term “nation” can be explained as the entirety of the elements that manifest themselves within the national boundaries. There is no single way to imagine the nation. Among the factors that define national identity are ethnic origin, religion, language, a common past, culture, and a way of thinking, behaving, and living specific to the nation etc. No doubt these variables has been shaped by a set of historical, political, economic, and cultural factors. Accordingly, national symbols are important signs that help in understanding the nation and its heritage, that make it visible, and that make it more concrete in terms definition and expression. National symbols play a defining role in inheriting national heritage and preserving the sense of belonging, as well as allowing the nation to be differentiated from other communities. It is for this reason that symbols are utilized in the nationalization, nation building, and the establishment of the nation-state. National symbols can be divided into two as cultural and independence symbols. Cultural symbols are values that are based on society’s cultural accumulation and developing in time. In this respect, the cultural heritage of the societies forming nations play a decisive role. Meanwhile, independence symbols are “invented” by political elites during the process of nation-state building, and cultural heritage is one of the primary sources nourishing the aforementioned symbols. One of the most important issues encountered during the production of these symbols is the problem of “as-suming ownership (or appropriation) of national values” in the context of unity (or partnership) in lineage, language, religion, and culture. This sometimes leads to significant disputes concerning cultural heritage and historical memory. Especially in societies that continue their nation building process, it possible to find many examples clearly showing the emergence of the said problems. Indeed, there are many nations in the world today that possess similarities in lineage, origin, religion, and language and which are nourished from the same history and cultural heritage. In this regard, the Serbians and Montenegrins are a typical example in terms of the said problem. While many distinguished scholars refer to the Montenegrins as Serbs, it is possible to say that there is a considerable number of scholars who are of a dissenting opinion. Indeed, despite having many common values and possessing similarities, the Montenegrins have managed to develop a unique culture that distinguishes them from the Serbians.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | October 26, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.