With the Armistice of Mudros signed because of the First World War, the lands of the Ottoman Empire became open to occupation. The Allied Powers began to occupy Ottoman lands based on the terms of the Armistice. Edirne and its surroundings were also among the occupied places. The Greeks who occupied the region incited the local Greeks living in the Ottoman Empire and formed Greek gangs from them. These gangs together with the Greek soldiers coming from Greece committed many atrocities such as massacres, looting, theft, wounding, raids, arrests, deportation, torture, etc. in Edirne and its surroundings on day and night. Not only Turks and Muslims but also Greeks were harmed by these atrocities. Civilians, as well as on-duty public officials and security forces, were also subjected to atrocities. Women, men, old and young, everyone was targeted by the Greeks. All that happened has revealed that the Greek claims that the Turks massacred the Greeks in the region and that the Greeks constituted most of the population do not reflect reality. The Greeks, thanks to the support of the Allied Powers, carried out all their activities in and around Edirne with a planned and systematic manner. Despite the restrictions of Mondros, the gendarmerie meticulously investigated the incidents in the region and tried to reestablish order although academic studies have focused on Western Anatolia and Western Thrace., Edirne and its surroundings were also among the places that had suffered Greek atrocities after the Armistice of Mondros. Since this situation has not received adequate attention in the literature, it has necessitated the writing of this study. So, the Greek atrocities in Edirne and its surroundings remained unrevealed. This study aims to reveal that the atrocities like those experienced in Western Anatolia and Western Thrace also took place in Edirne and its surroundings. Many documents were examined by using the document analysis technique. By including some of the incidents that took place in Edirne and its surroundings, the scale of the atrocities was revealed in the study.
Birinci Dünya Savaşı sonucunda imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması’yla Osmanlı Devleti’nin toprakları işgale açık hale geldi. İtilaf Devletleri ateşkes antlaşmasının maddelerine dayanarak Osmanlı topraklarını işgal etmeye başladı. İşgal edilen yerler içerisinde Edirne ve çevresi de bulunmaktaydı. Bölgeyi işgal eden Yunanlar Osmanlı Devleti’nde yaşayan yerli Rumları kışkırtmış ve onlardan Rum çeteler oluşturmuştur. Bu çeteler Yunanistan’dan gelen Yunan askerleriyle beraber Edirne ve çevresinde gece ve gündüz katliam, gasp, hırsızlık, yaralama, baskın, tutuklama, sürgün, işkence vs. gibi birçok mezalimde bulunmuştur. Sadece Türk ve Müslümanlar değil Rumlar da bu mezalimde zarar görmüştür. Sivillerle beraber görev başındaki kamu görevlileri ile emniyet güçleri de mezalime uğramıştır. Kadın, erkek, yaşlı ve genç herkes Yunanların hedefi olmuştur. Tüm yaşananlar, Yunanların bölgede Türklerin Rumları katlettiği ve Rumların nüfusun çoğunluğunu oluşturduğu yönündeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını ortaya koymuştur. Yunanlar, İtilaf Devletleri’nden gördükleri destek sayesinde Edirne ve çevresindeki tüm faaliyetlerini planlı ve sistematik bir şekilde gerçekleştirmiştir. Mondros’un kısıtlamalarına rağmen jandarma bölgede yaşanan olayları titizlikle araştırmış ve asayişi yeniden tesis etmeye çalışmıştır. Mondros Ateşkes Antlaşması sonrasında Yunan mezaliminin yaşandığı yerler arasında Edirne ve çevresi de bulunmasına rağmen yapılan akademik çalışmalar Batı Anadolu ve Batı Trakya üzerine yoğunlaşmıştır. Literatürde yeterince yer bulamayan bu durum, çalışmanın kaleme alınmasını gerekli kılmıştır. Çünkü Edirne ve çevresinde Yunan mezaliminde yaşananlar ortaya çıkarılmadan kalmıştır. Bu çalışma ile Batı Anadolu ve Batı Trakya’da yaşanan mezalimin aynısının Edirne ve
çevresinde de yaşandığını ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Bu maksatla Osmanlı Arşivinde tarama yapılmıştır. Bulunan çok sayıda belge doküman analizi tekniği kullanılarak incelenmiştir. Çalışmada Edirne ve çevresinde yaşanan bazı olaylara yer verilerek mezalimin boyutu ortaya konmuştur.
Çalışmada “Yükseköğretim Kurumları Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi” kapsamında belirtilen tüm kurallara uyulmuştur. Araştırma, etik kurul izni gerektirmeyen araştırmalardandır.
Destekleyen kurum bulunmamaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Late Modern Ottoman History |
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | April 29, 2024 |
Submission Date | February 5, 2024 |
Acceptance Date | April 3, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 6 Issue: 1 |