Amaç: Bu araştırma ile Aydın ilinde bazı sütçü sığır işletmelerinde
farklı biyobelirteçler aracılığıyla SARA insidansının belirlenmesi amaçlandı.
Gereç ve Yöntem: Total karışım rasyonu (TKR) ile besleme yapılan ve
Aydın ilinde bulunan 8 farklı süt sığırcılığı işletmesi çalışma kapsamına
alındı. Her bir işletmede I. grup erken laktasyon (0-70. günler) ve II. grup orta
laktasyonda (70- 140. günler) olmak üzere (her grupta en az n=12) 2’ şer farklı
grup oluşturuldu. Tez kapsamında tanımlayıcı
biyobelirteçler olarak rumen pH’ sı, rumen kontraksiyonlarının sayısı , dışkı
skorlaması, vücut kondüsyon skoru kullanıldı.
Bulgular: Çalışma kapsamında 15/184 (% 8.15) hayvanın SARA pozitif (pH˂ 5.5)
olduğu (12’ si erken laktasyonda, 3’ ü orta laktasyonda) bunun yanı sıra farklı
iki çiftlikte (% 25 oranla D ve F çiftlikleri) saptanan birer olgunun SARA risk
grubunda, 167 olgunun ise SARA negatif olduğu belirlendi. SARA teşhisli
hayvanlarda rumen sıvısı pH değerlerinin (p˂0.01), rumen kontraksiyonlarının (p
˂0.01), ortanca dışkı skorunun (p ˂0.01) sağlıklı olnalara oranla belirgin
derecede farklılaştığı saptandı. Vücut kondisyon skoru (VKP) bakımından rumen
pH’sı değerlendirildiğinde, 3˂VKP˂4 arasında VKP’ ye sahip ineklerin
ortalamaları diğer VKP gruplarına göre yüksek bulundu. Sağlıklı ve SARA teşhisli
ineklerde rumen pH’ sı ile rumen kontraksiyonu (sırasıyla 0.246 ve 0.647) (P˂
0.01), rumen pH’ sı ile VKP arasında (0.414 ile 0.781) (P˂ 0.01) istatistik
bakımdan önemli ve pozitif yönde ilişkiler saptandı.
Öneri: Çalışmamız kapsamında
SARA ile ilişkide olan biyobelirteçlerin (rumen pH’ sı, rumen kontraksiyonları,
dışkı skoru, VKP) korelasyonlarıda incelenmiş olup tanı amacıyla da
değerlendirilebileceği, erken koruyucu tedbirler alınarak hastalığın
engellenebileceği kanısına varılmıştır.
In the present study the aim was to determine the incidence of subacute ruminal acidosis (SARA)
in some dairy cattle enterpreneur in Aydın by means of different biomarkers. Eight different dairy cattle
farms operated by total mixture ration (TMR) and located in Aydın province were enrolled in the study.
In each enterpreneur group 2 subgroups (n=12 at least in each) as I early lactation (0-70 days) and group
IImid lactation (70-140 days) were composed. Regarding thesis, rumen pH (digital pH meter), number
of rumen contractions (phonendescope), fecal scoring (inspection), body condition score (Edmonson
method) were used as descriptive biomarkers. In context of the study, 15/184 (8.15%) animals were
SARA positive (pH ˂ 5.5) (12 in early lactation, 3 in middle lactation) as well as two different farms
(D and F farms with 25%) 1 each case with SARA risk, 167 cases were negative for SARA. Rumen
pH values when evaluated in terms of body condition scoring, cows presenting 3˂BCS˂4 showed
higher mean values in contrast to other groups. In healthy animals and other diagnosed with SARA, pH
values of rumen fluid (p ˂0.01), ruminal contractions (p ˂0.01), median fecal scoring (p ˂0.01) were
presenting statistical significanceto those of healthy ones. In healthy and SARA diagnosed animals there
were significant and positive correlations among rumen pH and rumen contractions (0.246 and 0.647,
respectively) (P˂ 0.01), rumen pH and BCS (0.414 and 0.781) (P˂ 0.01). As a result, the existence of
SARA has been revealed for the first time in the enterprises located in Aydın province borders. In our
study, the correlations between biomarkers related to SARA (rumen pH, rumen contractions, fecal score,
BCS) were examined which could be used for diagnosis, and given early preventive measures might
have helped disease prevention.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 13, 2017 |
Submission Date | April 12, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 2 Issue: 1 |