Kültürlerin içinde büyüdükleri coğrafyaya özgü değerler taşıdığı gerçeği anlatılarına, masallarına, hikâyeleri ile mitlerine yansımıştır. Kulaktan kulağa yayılan birçok efsanevi söylem zamanla kültleşerek belli bir inanış bütünü içinde varlığını devam ettirmiştir. Nice nesiller bu öykülerle büyümüş ve gelecek kuşaklarına aktarmıştır. Derin ve karanlık suların ürkütücü, korkulan yapısı psikolojik anlamda insanları derinden etkilemiş, bu suların içinde yaşadığına inanılan birçok mitolojik yaratık gizemini hep korumuştur. Yüceltilerek kutsanmış sulara duyulan saygı da bir anlamda sosyal anksiyeteye dönüşmüştür. Denizlere kıyısı olan halklar için o sularda seyahate çıkmak pagan tanrılara kurbanlar sunularak başlamıştır. Hatta kurban edilen hayvanlara ait kafatasları da apotropaik tözlere dönüşmüş gemilerinin pruvalarına yerleştirilmiştir. Kafatası kültleri zamanla ahşap oyma figürlerle sembolize edilmeye başlanmıştır. Bu metamorfoz gemi süsleme sanatının doğmasına gemilerin estetiksel bir görünüme kavuşmasına da olanak sağlamıştır. Sanatın insanlığın korkularının tarihi kadar geçmişe dayandığı da bu şekilde ifade edilebilir. Suyla ilintili korku duyulan ifrit, yaratık veya canavarların farklı toplumlarda yaklaşık benzer niteliğe sahip olduğu görülmektedir. Türkiye’nin Doğu Anadolu Bölgesi sınırları içinde yer alan Van Gölü de yöre halkının sosyo-kültürel hayatlarının bir parçasıdır ve kutsal saydıkları sulardan biridir. Bu kutsallığı içinde Van Gölü Canavarı belki de ideadan uzak bir gerçekliktir veya tam tersi. Bu araştırma farklı efsanelerde özellikle sularda yaşadığı düşünülen yaratıkları incelemek ve Van Gölü Canavarı’nın mitsel özelliğini değerlendirmek üzere yapılmıştır.
The reality that cultures have values intrinsic to the region that they grow in is reflected in their tales, stories, and myths. Legendary discourses that spread abroad have become cults in time and continue to exist. Many generations grow up with these stories and transfer them to the next generations. The frightening and scary perception of deep and dark waters has affected people profoundly in a psychological manner, and several mythological creatures that are believed to live under those waters have kept their mystery. The respect for those glamorized and sanctified waters has turned into a social anxiety in a sense. Navigating in those waters has begun with the offering of sacrifices to the pagan gods by people living by the sea. In fact, the skulls of sacrificed animals have been transformed into an apotropaic hypostasis and placed on the foretop. Skull cults have begun to be symbolized with wood carved figures within time. The metamorphosis allowed the birth of ship adornment art and ships to have an aesthetic appearance. From this point of view, it can be stated that art traces back to the history of humanity’s fears. It is apparent that afreets, creatures, and monsters of water, have significantly similar features across different societies. Lake Van, which is located in the Eastern Anatolia Region of Turkey, is a part of the socio-cultural life of the local community and is believed to be sacred. Contingently, the Monster of Lake Van is a reality that is far from an idea or vice versa. The study is conducted to examine the creatures that are especially believed to live under the water and to evaluate the mythical features of the Monster of Lake Van.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Cultural Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 18, 2022 |
Submission Date | October 10, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 15 Issue: 40 |