Dünya
coğrafyasının demografik, kültürel, toplumsal şekillenişi göçlerle
gerçekleşmektedir. Bu özellik nedeniyle geçiş üssü konumunda olan coğrafyalarda
göç genel bir gerçeklik olmakla birlikte birdenbire gerçekleşen göçler büyük
değişimlere neden olmaktadır. Göçler bu etkisi dolayısıyla genellikle göç
edilen toplum veya ülke insanları için büyük sorunlara neden olmakta veya en
azından öyle görünmektedirler. Göçler büyük ölçüde daha iyi refah seviyesine
erişmek gibi nedenlerle gerçekleşse de savaşlar, afetler gibi nedenlerle de
zorunlu olarak ortaya çıkabilmektedir. Nedeni ne olursa olsun bir ülkeden bir
başka ülkeye gitmek, yerleşmek, yaşamı sürdürmek gibi eylemlerin tamamı
devletlerin onayıyla gerçekleşmektedir. İnsanlık tarihinin hemen her aşamasında olan
göç küreselleşme ile başka bir form almış, göç mevzuatı ve örgütlenmesiyle
uluslararası düzenlemelerin etkinliği önem kazanmıştır. Ancak göçün artan uluslararası önemine bağlı
olarak şemsiye veya çatı nitelikli düzenleme ve yaklaşımlar ulusötesi bir
anlayışla belirlenmeye çalışılsa da öncelikle etkisi göç edilen ülke veya
topluma yönelik olduğu için ulusal düzeyde çeşitli hukuksal, örgütsel ve
dolayısıyla yönetsel reformlar gerektirmektedir. Bu gereklilik pek çok ülke
gibi Türkiye için de kendi göstermiştir. Komşu ülke olan Suriye’de çıkan iç savaş
nedeniyle Türkiye’ye önemli sayıda göç eden insan olmuştur. Dolayısıyla
2000’lerin başında Avrupa Birliği üyelik süreciyle başlayan göçe ilişkin
örgütlenme süreci 2011’den sonra Suriyelilerin yoğun göçleri karşısında ivedilikle
reforma tabi tutulmuştur. Bu makale kapsamında söz konusu reformlar merkezinde
konu ele alınmaya çalışılacak ve bazı temel kabullere ilişkin farklı bakış
açıları sunulmaya çalışılacaktır. İlk olarak gerçekte göç bir sorun mudur? Bu
sorunun cevabı verilmeden diğerlerini bulmak kolay değildir. Dolayısıyla
konunun tartışılması gereken temel boyutlarından biri budur. İkinci boyut
kavram ve konuya yaklaşıma yöneliktir. Ve üçüncü boyut klasik bir kamu
örgütlenmesi bu konunun çözümüne ne derece cevap verebilir? Bu çalışma
belirtilen temel soru ve boyutlar itibarıyla konuya farklı bir yaklaşım ve
öneri getirme çabası olarak değerlendirilebilir.
Journal Section | Research Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | December 31, 2017 |
Submission Date | December 3, 2017 |
Acceptance Date | December 14, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 |