Abstract
Aydınlatma, günümüz insanının en popüler konuları arasındadır. Müslümanların konuya büyük önem verdiklerini biliyoruz. Kur’an’da nur kelimesinin geçmesi, konuya verilen önemi artırmıştır. Konu oldukça dikkat çekicidir ve çoğu insanın ilgi odağındadır. Binalar, çeşitli renklerle aydınlatılma çabası içindedir ve bu yolla dikkat çekilmek istenmektedir. Buna ışık oyunu demek mümkün olabileceği gibi aldatmaca şeklinde yorumlamak da olasıdır. Her şeye rağmen aydınlatma, ışıkla mekânın düetidir. Özellikle son 20-30 yıldır, vurgulamak amacıyla, tarihi eserlerin de aydınlatıldığı görülmektedir. Aydınlatma, bir tarihi eserin ilgili bölümlerini güneş battıktan sonra da vurgulanmasına yardımcı olmaktadır. Ancak burada dikkat çekmek istediğim husus, aydınlatma uygulamalarının kubbelere, kasnağa, son cemaat yerine, minareye, çevre duvarına, avlu girişlerine zarar vermeden yapılmasıdır. Bunun için, duvarlarda herhangi bir delme, kazıma, kırma işlemi yapılmaksızın montajlamaya geçilmelidir. İşbu yazı, Kılıç Ali Paşa Camii’nin aydınlatma projesindeki uygulamalar sırasında zarar görmemesi isteği ve refleksi ile kaleme alınmıştır. Proje hayata geçmeden önce, aydınlatma uygulamasında dikkat edilmesi gereken öneriler sıralanmaya çalışılmıştır. Günümüzde, kandil, şamdan, mum ve avize gibi geleneksel-yapay aydınlatma araçlarının kullanımı terkedilerek, lamba, armatür, spot, led gibi teknolojik-yapay aydınlatma araçları kullanılmaya başlanmıştır. Yeni teknolojilerin tarihi eserlere müdahale anlamına gelmesi, hassasiyet frekansını güçlendirmektedir.