Halkın duygularını manipüle etmeye ve bundan siyasi çıkar elde etmeye yönelik popülist politikalarda son senelerde küresel çapta bir artış görülmektedir. İletişim teknolojisi alanındaki muazzam gelişmeler, popülist söylemleri daha çok yaygınlaştırmakta ve böylece adeta bir popülizm çağında yaşadığımız algısına neden olmaktadır. Avrupa’daki göçmen krizi ile ilgili bu araştırma makalesi, göçmen karşıtlığı konusunda neo-ırkçı bir eğilim barındıran popülist söyleme odaklanmaktadır. Bu çerçevede Avrupalı siyasetçilerin bazı popülist söylemleri analiz edilmiş, ayrıca bu konu ile ilgili nicel ikincil verilerden de yararlanılmıştır. Özellikle toplumsal, politik ve ekonomik kriz dönemlerinde, Avrupa’daki göçmenler, yaşanan olumsuzlukların asıl suçlusu olarak damgalanmaktadırlar. Sadece aşırı sağda değil, bazen sol siyasette de görülen bu damgalama, genelde Batılı olmayan ülkelerden, özellikle de Müslüman ülkelerden gelen göçmenlere karşı kullanılmaktadır. Avrupa ülkelerindeki göçmen gruplar içerisinde Müslümanlar, ana topluma entegre olmadıkları yönünde daha sık eleştirilmekte ve bu konudaki argümanlar, genellikle popülist ve pragmatik bir şekilde dile getirilmektedir. Çalışmanın ana argümanı, Avrupa ülkelerindeki ulusal birlik ve dayanışma konusunda en temel tehditlerden birinin, göçmenlere karşı kullanılan popülist, neo-ırkçı ve İslamofobik söylem olduğudur.
In recent years, there has been a global increase in populist politics aimed at manipulating the public’s feelings and gaining political interest. The tremendous developments in communication technology spread populist discourses more, and thus causes the perception that we live in an age of populism. This research article on the immigrant crisis in Europe focuses on the populist discourse that has a neo-racist tendency about anti-immigration. Within this framework, some populist discourses of European politicians are analysed, and secondary quantitative data related to this issue is used. Especially in situations of social, political and economic crisis, immigrants in European countries are stigmatized as the main culprits. This stigma, which is seen not only in the far right but also sometimes in left politics, is generally used for immigrants coming from non-Western countries, especially from Muslim countries. Muslims among immigrant groups in European countries are often criticized for not being integrated into the mainstream society, and the arguments related to this issue are often expressed in a populist and pragmatic way. The main argument of the study is that one of the main threats to national unity and solidarity in European countries is the populist, neo-racist and Islamophobic discourse used against immigrants.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | June 16, 2021 |
Submission Date | March 31, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 8 Issue: 1 |
Marifetname is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).