Although COVID-19, which was declared a pandemic by the World Health Organization in March 2020, has evolved into a relatively more controlled process within the scope of vaccination studies that started to conclude as of 2021, anti-vaccination is a serious obstacle in controlling the pandemic. Anti-vaccination that emerged since the first vaccination studies, expresses the belief that the vaccine can cause much more harm than the disease itself. Existing since the 19th century, anti-vaccination has been widely spread during the ongoing pandemic and thus has adversely affected the fight against the pandemic. The main problem of this study is the transformation of anti-vaccination into a social movement rather than an individual tendency during the pandemic. In social movements whose subject, discourse, and focus have been changed within the scope of the sociology of new social movements, the focus is sometimes on local issues and sometimes on issues that are related to the global community. Currently, the focus of social movements has been the COVID-19 pandemic, which continues to exist as a serious human security problem globally. In this study, the second wave of anti- vaccination protests in Europe, that emerged as a result of vaccination and follow-up processes, which constitute an important part of the measures taken for the COVID-19 pandemic, were examined. In the context of the maximum variation sampling method four states, France, Italy, Greece, and the United Kingdom, which came to the forefront with their different characteristics as a result of the preliminary examination of the universe, were included in the sample group. Thus, the relevant sample offered the opportunity to reveal the differences in the universe rather than making a generalization with induction. This research analyses the pattern of the anti-vaccination movements from past to present to see whether it demonstrate resemblance with the change of the sociology of social movements through analysis of relevant protests in the context of subject and discourse.
Mart 2020’de Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilen COVID-19, 2021 yılı itibariyle sonuçlanmaya başlayan aşı çalışmaları kapsamında nispeten daha kontrollü bir sürece evirilmiş olsa da aşı karşıtlığı, salgının kontrolüne ciddi bir engel oluşturmaktadır. Tarihsel süreç içerisinde aşılama çalışmalarıyla beraber ortaya çıkan aşı karşıtlığının temel nedeni, aşının hastalığın kendisinden çok daha fazla zarara sebep olabileceği inancıdır. 19. yüzyıldan bu yana var olan aşı karşıtlığı, devam eden pandemi sürecinde geniş kitlelerce benimsenerek, pandemi ile mücadeleyi ciddi anlamda olumsuz etkilemiştir. Pandemi sürecinde aşı karşıtlığının bireysel bir eğilim olmaktan öte toplumsal bir harekete dönüşmüş olması ise bu çalışmanın temel sorunsalını oluşturmaktadır. Yeni toplumsal hareketler sosyolojisi kapsamında öznesi, söylemi ve odak noktası değişen toplumsal hareketlerde kimi zaman yerel konulara kimi zaman ise küresel toplumu ilgilendiren konulara odaklanılmış ve güncel dönem itibariyle toplumsal hareketlerin odağı küresel anlamda ciddi bir insani güvenlik sorunu olarak varlığını sürdüren COVID-19 pandemisi olmuştur. Bu çalışma ile COVID-19 pandemisi için alınan önlemlerin önemli bir kısmını oluşturan aşılama ve takip sürecine karşı ortaya çıkan aşı karşıtlığına bağlı olarak Avrupa özelinde gerçekleştirilen ikinci dalga protestolar incelenmiştir. Maksimum çeşitlilik örneklemesi kapsamında dört ülke üzerinden oluşturulan örneklem çerçevesine, evren üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda farklı özellikleri ile ön plana çıkan Fransa, İtalya, Yunanistan ve Birleşik Krallık dâhil edilerek çalışma tamamlanmıştır. Böylelikle ilgili örneklem, tümevarım ile bir genelleme yapılmasındansa evrene dair farklılıkları göz önüne serme imkânı sunmuştur. Dört ülkede gerçekleştirilen aşı karşıtı toplumsal hareketler kapsamında özne ve söylem çözümlemesi yapılarak, eylemlerin geçmişten bugüne yaşadığı değişimin yeni toplumsal hareketler sosyolojisinde yaşanılan değişimle paralellik gösterip göstermediği incelenmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Political Science |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | March 29, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 10 Issue: 1 |