-
Amaç: Benin prostat hiperplazisi (BPH), histopatolojik bir terim olup, prostatın iyi huylu morfolojik
büyümesi anlamına gelmektedir. Klinik BPH ise erkeklerde BPH ile birlikte ona bağlı olduğu düşünülen alt
üriner sistem semptomlarının bulunması olarak tanımlanır. Klinik BPH, yaşlı erkek popülasyonunda oldukça
sık karşılaşılan ve 60 yaş üzeri hastalarda % 70’lere varan insidansa sahip olan bir hastalıktır. BPH
gelişiminde, risk faktörü olabileceği düşünülen, yaş, obesite, hipertansiyon, diyabet, vazektomi, seksüel
aktivite, fiziksel aktivite, alkol kullanımı, kafein kullanımı, hormonal faktörler ve hiperlipidemi hakkında
değişik çalışmalar yapılmıştır. Ancak, bu risk faktörlerinin klinik BPH patogenezindeki rolü henüz tam
olarak aydınlatılamamıştır. Bu çalışmada, hiperkolesterolemi, sigara ve alkol kullanımı gibi risk faktörlerinin
klinik BPH gelişimindeki önemi araştırılmıştır.
Yöntem: Bu prospektif çalışmaya, 1997-2000 yılları arasında polikliniğimize alt üriner sistem şikayetleri ile
başvuran toplam 142 hasta alındı. Her hastanın sigara ve alkol kullanma hikayeleri alınarak çalışmayı
yürüten hekim tarafından yüz yüze görüşme yapılarak uluslararası prostat semptom skoru formu (IPSS)
uygulandı. Muayene gününde ayrıca total kolesterol ve PSA analizi amacıyla hastalardan açlık kanı alındı ve
ardından tüm hastalara üroflovmetrik analiz yapıldı. Parmakla rectal muayenede prostatta benin büyüme
tespit edilen, IPSS > 7 ve maksimum akış hızı < 10 ml/sn. olan hastalara klinik BPH tanısı konuldu. Çalışmada
tespit edilen sonuçlar student t testi, ki-kare testi ve ANOVA ile analiz edildi.
Bulgular: Hastaların 97’sinde (%68.3) klinik BPH tespit edilirken 45 (%31.7) hastanın bulgularının klinik
BPH ile uyumlu olmadığı gözlendi. Klinik BPH’sı olan hastaların ortalama serum kolesterol seviyesi 226
mg/dl iken, klinik BPH’sı olmayan hastalarda 224 mg/dl olarak tespit edildi (p > 0.05). Klinik BPH tanısı alan
hastaların 34’ü (%35.1) sigara kullanırken 63 (%64.9) hasta sigara kullanmamaktaydı (p=0.047). Alkol
kullanımı sorgulandığında klinik BPH’sı olan hastaların % 6’sı alkol kullanırken, klinik BPH’sı olmayan
hastaların %13.3’ü alkol kullanmaktaydı (p=0.041). PSA değerlerine bakıldığında, klinik BPH tespit edilen
hastaların 23’ünde (%23.8) PSA > 4ng/ml iken klinik BPH’sı olmayan hastaların 7’sinde (%15.6)
PSA > 4ng/ml olarak tespit edildi (p > 0.05).
Sonuç: Çalışma grubumuzda sigara veya alkol kullanan hastalarda klinik BPH görülme sıklığı anlamlı
olarak düşük tespit edildiğinden, bu çalışmada sigara ve alkol kullanımının klinik BPH gelişiminde koruyucu
etkiye sahip olabileceği düşünüldü. Serum kolesterol ve PSA seviyelerinin ise, klinik BPH gelişiminde
anlamlı bir etkiye sahip olmadığı gözlendi.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 26, 2015 |
Published in Issue | Year 2006 Volume: 19 Issue: 1 |