Dünya toplumlarında cinsiyet tercihlerindeki kırılmalar ve cinsel tercih kategorilerinin sayısının artması, dijital sistem tasarımcılarının yanı sıra kamusal alan tasarımcılarının da temel yaklaşımlarını derinden etkilemiştir. Şimdiye kadar çoğu robotik algoritmada ve akıllı şehir tasarımında ve sisteminde tek cinsiyetlilik varsayılan tasarım veya kodlama ayarı haline geldi. Bireysel insan psikolojisinin kentsel alanlardaki kolektif yansıması olan kent sosyolojisi açısından baktığımızda akıllı şehirlerin hem dijital altyapısında hem makro yapılarında hem de mega yapı tasarımlarında cinsiyetsizleşmenin izlerini görüyoruz. Özellikle 2000 ve sonrası film endüstrisinde toplumsal cinsiyet algısı ya özgür toplumsal cinsiyet değerlerine gönderme yapıyor ya da cinsiyetsiz (unisex) yapıyı idealleştiriyor. Geleceğin şehirlerindeki bu tür ivmeler, sistem tasarımlarında ve kamusal alan tasarımlarında tasarımcılara son derece pratik bir çözüm sunuyor. Bu tür tasarımların toplumsal ve cinsel şiddetin önlenmesinde son derece yapıcı gelişmeler olduğunu ortaya koymamız gerekiyor. Çalışmamızda geleceğin akıllı şehirlerinin dijital altyapısında yapay algoritmaların sistem tasarımları ve mekân tasarımlarının toplumsal uzlaşmaya katkısı üzerinde durulacaktır.
Kamusal alan kent kültürü ve politikası cinsiyetsizleşme eğilimi akıllı şehirler cinsiyetsizleşme
I would like to thank every human being who adopts reconciliation as a principle, avoids bigotry, and loves sharing, making the law superior. The article complies with national and international research and publication ethics. Ethics Committee approval was not required for the study.
The fractures in gender preferences and the increase in the number of gender preference categories in world societies have deeply affected the basic approaches of public space designers and digital system designers. By now, single-sex has become the default design or coding setting in most robotic algorithms and smart city designs and systems. When we look at it from the perspective of urban sociology, which is the collective reflection of individual human psychology in urban areas, we see traces of it in both the digital infrastructure, macrostructures, and megastructure designs of smart cities. Especially in the film industry after 2000, the perception of gender either refers to free gender values or idealizes a unisex structure. Such things in the cities of the future offer designers an extremely practical solution in system designs and public space designs. We need to demonstrate that such designs are extremely constructive developments in preventing social and sexual violence. In our study, we will focus on the contribution of artificial algorithms, system designs, and space designs to social consensus in the digital infrastructure of smart cities of the future. The parameters of this contribution will be discussed from the perspective of urban sociology in terms of the sustainability of future cities.
Çalışmamızda Etik Kurul Kararı gerekmemektedir.
Tüm aydınlık yarınalar için evrendeki emektarlara teşekkürüm var.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Policy and Administration (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 16, 2023 |
Submission Date | October 31, 2023 |
Acceptance Date | December 10, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 8 Issue: 2 |