Aim: The aim of this study was to
determine the frequency of Coxa Magna (CM) which is seen during the follow-up of
unilateral Developmental Dysplasia of Hip (DDH) treated with closed reduction
(CR) or open reduction (AR) and to investigate the factors affecting its..
Methods: Patients were divided into two
groups retrospectively. Group 1: Consisted of closed reduction (CR) and
pelvipedal cast under general anesthesia. Group 2: It consisted of patients who
underwent medial open reduction (OR) and pelvipedal cast. At the last
follow-up, femoral head diameters were measured. The diagnosis of CM was
decided with 15% over-size criteria compared to the healthy side. Avascular
necrosis (AVN) diagnosis was made according to Salter et al. criteria. AVN
classification was made according to Kalamchi -Mc Ewen criteria.
Results: There was a significant difference
between the groups in terms of preoperative Tönnis stage and treatment age p =
0,000 and p = 0.003, respectively), but there was no difference in other
parameters (p> 0.05). The incidence of CM was significantly higher in Group 2 (p =
0.017), but there was no difference between the groups in terms of AVN (p =
0.532).
Conclusion: The main results of
this study showed that the incidence of CM was higher in patients who underwent
AR due to DDH. CM may be a non-pathologic condition associated with iliopsoas
tenotomy and / or treatment. However, these CM cases may also be a result of
Type 1 AVN. There is a need for more well-designed studies with more
number of cases on this subject, minimizing the factors that may affect the
results.
Amaç: Bu çalışmada kapalı redüksiyon (KR)
ya da açık redüksiyon (AR) ile tedavi edilen tek taraflı Gelişimsel Kalça
Displazisi (GKD) olgularının takiplerinde görülen, Koksa Magna (KM) sıklığının
belirlenmesi ve etkileyen faktörlerin araştırılması amaçlandı.
Yöntem: Hastalar retrospektif olarak iki gruba
ayrıldı. Grup 1: Genel anestezi altında kapalı redüksiyon (KR) ve PPA yapılan olgulardan
oluşuyordu. Grup 2: Medial yaklaşımla açık redüksiyon (AR) ve PPA uygulanan olgulardan oluşuyordu. Son kontrolde femur başı çaplarının
ölçümü yapıldı. KM tanısına sağlam tarafa göre %15 daha fazla büyüklük ölçütüyle karar verildi. Avasküler
nekroz (AVN) tanısı Salter ve ark. ölçütlerine
göre kondu. AVN sınıflandırması Kalamchi-Mc Ewen ölçütleriyle yapıldı.
Bulgular: Gruplar arasında ameliyat öncesi Tönnis evresi ve tedavi yaşı bakımından
anlamlı farklılık vardı (sırasıyla p=0,000 ve p=0,003) ancak diğer parametreler
bakımından farklılık bulunamadı (p>0,05). Grup 2’de KM görülme sıklığı anlamlı
olarak daha fazlaydı (p=0,017) ancak AVN bakımından gruplar arasında fark
bulunamadı (p=0,532).
Sonuç: Bu çalışmanın ana sonuçları GKD
nedeniyle AR yapılan olgularda KM sıklığının daha fazla olduğunu
göstermektedir. KM iliopsoas tenotomisiyle ve/veya uygulanan tedaviyle ilişkili
patolojik olmayan bir durum olabilir. Bununla birlikte bu KM olguları Tip 1 AVN’un bir tezahürü
de olabilir. Bu konuda daha fazla olgu sayısıyla, sonuçları
etkileyebilecek faktörlerin en aza indirildiği,
ileriye dönük iyi dizayn edilmiş çalışmalara ihtiyaç vardır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Surgery |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | August 23, 2019 |
Submission Date | July 18, 2019 |
Acceptance Date | August 22, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 |
Bu Dergi Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.