2010 yılında yaşanan Arap Baharı’nın ardından başta Suriye olmak üzere bölgede yaşanan savaş ve çatışmaların ardından 3,5 milyonu aşkın Suriyeli Türkiye’ye sığınmıştır. Bugün itibarıyla göçmen, sığınmacı, mülteci ve geçici koruma/misafir gibi farklı statülerde 4 milyondan fazla kişiye ev sahipliği yapan Türkiye, aynı zamanda dünyanın en fazla “sığınmacı” barındıran ülkesidir. Türkiye’ye sığınan Suriye vatandaşlarına uluslararası hukukta istisnai bir prosedür olan geçici koruma statüsü verilmiştir. Başka bir ifadeyle her türlü ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmak üzere bir anlamda “misafir” konumunda kabul edilmişlerdir. Zira geçici koruma statüsü, savaşın bitmesiyle Suriyeli savaş mağdurlarının evlerine döneceğini varsaymaktadır. Ancak aradan geçen altı yılda Suriye’deki savaş sona ermemiş dahası mevcut koşullar itibarıyla kısa sürede sona ermesi de mümkün gözükmemektedir. Bu durum, geçici koruma statüsünün sürdürülebilir olmadığını açıkça ortaya koymuştur. Bu süreçte bir taraftan geçici koruma statüsünden kaynaklanan sorunlara ilişkin tartışmalar sürerken diğer yandan Türkiye’de ikamet eden ve ülkeye katma değer sunan Suriyelilere vatandaşlık verilmesine ilişkin tartışmalar hız kazanmıştır. Ancak bu süreçte belki de en çok ihmal edilen husus “Suriyelilerin kendilerine vatandaşlık verilmesi hususunda ne düşündükleri” olmuştur. Bu bağlamda çalışmamız Suriyelilerin gözünden vatandaşlık tartışmalarına odaklanmaktadır. Çalışma kapsamında Ocak- Mayıs 2017 tarihlerinde farklı sosyoekonomik seviyeden 125 Suriyeli ile gerçekleştirilen nitel araştırma verilerinden hareketle Türkiye’deki Suriyelilerin vatandaşlık tartışmalarını nasıl değerlendirdikleri ve vatandaşlığa ilişkin kanaatleri analitik bir perspektifle ele alınmaktadır.
Beginning in the wake of the Arab Spring that occurred in 2010, 3,070,000 Syrians have taken refuge in Turkey following the war and conflicts experienced in the region that is Syria. The country of Turkey, which as of today has four million people in different statuses like immigrant, asylum seeker, refugee, and temporary protection/guest who have become homeowners, hosts the most “asylum seekers” in the world at the same time. Temporary protection status, as an exceptional procedure under international law, has been provided to Syrian citizens taking refuge in Turkey. In other words, every need of theirs is accepted in the position of “guest” in the sense of being met by the state, because the temporary protection status assumes the victims of the Syrian war will return to their homes with the war’s end. However, the war in Syria has not yet come to an end, nor does its finish seem possible in the short term with current conditions. This situation reveals the temporary protection status to be non-sustainable. While on one side debates lead on related to the problems arising from temporary protection status in this process, on the other, debates related to granting citizenship to Syrians residing in Turkey who add value to the country have gained speed. However, the most neglected point in this process is perhaps “What do we think about the issue of giving Syrian individuals citizenship?” In this context our study is focused on the debates of citizenship from the eye of Syrians. How Syrians in Turkey evaluate the debates on citizenship and their convictions related to citizenship have been discussed from an analytical perspective with motion from qualitative research data conducted over 125 Syrians with different socio-economic levels from January to May 2017.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 |