Nahj al-Balagha, which is attributed to Ali bin Abu Ṭalib, has done the subject of research and examination on different occasions, as its value is known in language and rhetoric circles. Many commentaries were written on this work called Nahj al Balagha. The words that remained closed in the annotations were explained by the commentator, and arts such as rhetoric, metaphor, metaphor and allusion were mentioned. In this study, we described the meaning changes in Nahj al-Balagha and the factors that cause this. In our study, we examined the factors that cause semantic changes such as using the word in a figurative sense for a long time, meaning shift, meaning narrowing and meaning expansion, and using concrete words for abstract meaning or meaning. We benefited from about twenty commentaries that we could reach, especially the commentaries of two great commentators Al-Bahrani and Al-Khoei of Nahj al-Balagha. In addition, we tried to explain the view of modern language and semantics by including the views of Arabic language and rhetoric In our study, we debated the perspectives of Nahj al-Balagha commentators on wording within the framework of metaphor-truth. Accordingly, the word used in the real meaning is truth, the word used outside of this is called majaz/trope. However, the approach of modern scholars of Balagha to the original meaning of the word differs according to classical scholars and commentators, and it is contradicted the approach of modern semantics In modern semantics, the used words for a long time consider a truth based on the use of the word, the classical balagha approach takes the first meaning of the word as a basis and accepts other uses as metaphors. We believe that this study is a study that examines the factors that cause changes in the meaning of words and addresses changes in words. Accordingly, metaphor and truth are reflections of a static understanding of language. Supposedly, the words are like mechanical static objects whose meanings are fixed in the first vaz. The slightest change in this stasis causes the word to be described as a metaphor. Even if the word continues to be used in this sense for thousands of years, even if its true meaning in the first vaz is forgotten, it continues to be considered a metaphor. On the other hand, according to the approach of modern linguistics, metaphor and truth are temporary qualities that are added to the language later. The main thing in languages is the use of the word in a certain sense without interruption for many years. If this is provided, the wording and its meaning become truth.
Another reality is the semantic shifts in the Nahj al Balagha words. It can appear in the form of narrowing or widening in the meanings of words and the shift of the word from one sense area (concrete-abstract or vice versa) to another. The main reason for the connotation shifts that occur in the change, contraction and expansion of the meanings of the words and the concrete-abstract areas is the use of the word outside of its real meaning, that is, in a figurative sense. Another issue is the necessity of moving the metaphorical phrases that have been in circulation for a long time to the truth. The metaphor, which is used in a certain sense, turns into truth in that sense over time. The frequency of use keeps the language alive and protects it, whether it is literal or metaphorical. Even if the unused word is the truth, it will be forgotten in time. Even if the meaning in the first vaz is used after it is forgotten, it will be considered a metaphor. On the other hand, although the meaning used is metaphorical, the wording will join the truth after a certain period. Its original meaning will be forgotten because it is not used. This situation will cause a truth-metaphor spiral and even a kind of vicious circle.
yok
Şerîf er-Radî tarafından derlenen Hz. Ali’ye (r.a) nispet edilen Nehcü’l-Belâga, dil ve belagat çevrelerinde değeri bilindiği için değişik vesilelerle sık sık araştırma ve inceleme konusu yapılmış ve günümüz edebiyat çevrelerinde hala güncelliğini korumaya devam etmektedir. “Belagat yolu” anlamına gelen “Nehcü’l-Belâga”ya Arap dilindeki söz sanatının inceliklerine vakıf olmak amacı ile modern çağ dahil dâhil olmak üzere çeşitli mahfillerde pek çok şerh yazılmıştır. Şerhlerde Nehcü’l-Belâga’da anlamı kapalı kalan lafızların şerh eden tarafından çağın gereklerine göre yeniden yorumlanması sayesinde Arap edebiyatının temel taşlarından kabul edilen bu eserin hep güncel ve taze kalması sağlanmıştır. Eseri şerh edenler mecaz, istiare kinaye vb. söz sanatlarının inceliklerine değinmişlerdir. Biz bu çalışmada Nehcü’l-Belâga lafızlarında meydana gelen anlam kaymalarını göstermeye çalışacağız. Çalışmamızda delalet değişimine neden olan başta lafzın mecazi anlamda uzun süre kullanımı olmak üzere, anlam kayması, anlam daralması ve anlam genişlemesi, somut anlamlı lafızların soyut anlam için kullanılması veya soyut anlamlı lafızların somut anlam için kullanılması gibi lafızların delaletinin farklılaşmasına neden olan etmenleri irdeledik. Başta iki büyük Nehcü’l-Belâga yorumcusu ve şarihi el-Bahrânî ve el-Hûî’nin şerhleri olmak üzere ulaşabildiğimiz yaklaşık yirmi şerhten istifade ettik. Bu bağlamda lafızlarda meydana gelen anlam değişimlerini ayrıca modern dil, anlam ve gösterge bilimin yaklaşımı ile irdeleyip Arap dili bilginlerinin görüşlerine yer vererek meseleyi açıklamaya çalıştık. Çalışmamızın sonucunda gördük ki Nehcü’l-Belâga yorumcuları lafızları hakikat-mecaz çerçevesinde ele almışlardır. Genel yaklaşım bu minvalde olmakla birlikte hangi lafızların mecaz hangilerinin hakikat olduğuna dair genel bir uzlaşı yok gibidir. Fakat lafzın asli anlamına dair yaklaşım klasik bilgin ve yorumculara göre farklılık göstermekte olup modern anlam bilimin yaklaşımı ile çelişmektedir. Nitekim modern anlambilim lafzın aslına bakmaksızın “lafzın yaygın anlamdaki kullanımını” temel alıp buna hakikat bunun dışındaki kullanımı mecaz sayarken; klasik dil bilimcilerinin çoğunluğu ve kimi Nehcü’l-Belâga yorumcusu dil bilgini ise ilk vaz’ı temel alıp, bunun dışındaki kullanımları mecaz saymaktadırlar. Buna göre yaptığımız çalışmada gördük ki lafızların mecaz veya hakikat diye nitelenmesi durağan bir dil anlayışının yansımasıdır. Sanırız bunda Aristoteles’ten beri dil ve edebiyata hâkim olan sabit dil anlayışının da etkisi vardır. Klasik anlayış lafızları ilk vaz’da anlamları sabitlenen mekanik birer cisim olarak görür. Bu sabit anlamda meydana gelen en ufak bir değişimi bu anlayış “lafzın mecaz diye nitelenmesinin sebebi” olarak görmüştür. Lafzın bu mecazi kullanımı asırlar boyu sürse, hatta ilk vaz’daki hakiki anlamı unutulsa bile lafzın bu anlama delaleti hakiki değil mecazi olmaya devam edecektir. Çalışmamızda gördük ki modern dil bilimin yaklaşımına göre, mecaz ve hakikat dile sonradan eklemlenen arızi/geçici birer vasıftır. Dillerde asıl olan lafzın belirli bir anlamda uzun yıllar kesintisiz olarak kullanılmasıdır. Bu sağlanırsa lafız ve kullanıldığı anlam hakikat olmaktadır.
Şarihler tarafından dile getirilen ve Nehcü’l-Belâga’da gerçekleştiği saptanan diğer bir gerçeklik, lafızlarda meydana gelen anlam kaymalarıdır. Bu anlam kaymaları lafızların anlamlarında görülen daralma veya genişleme veya lafzın bir duyu alanından (somut-soyut veya tersi) diğerine kayması şeklinde gerçekleşebilmektedir. Lafızların anlam değişimlerinde daralıp genişlemesinde veya somut-soyut gibi delalet alanlarında meydana gelen birtakım kaymalarının ana sebebi lafzın mecazi kullanımının yaygın bir hal almış olmasıdır. Yukarıda tespit ve teyit ettiğimiz, uzun süre tedavülde kalan mecazi lafızların manaya delaletleri hakikat olmaktadır. Lafzın aslı hakikat veya mecaz olsun fark etmez, lafzıdili yaşatan ve koruyan kullanım sıklığıdır. Kullanılmayan lafız hakikat bile olsa zamanla unutulacaktır. Unu-tulduktan sonra ilk vaz’daki anlamın da kullanılsa bile mecaz sayılacaktır. Buna karşın kullanıldığı anlamı mecazi olduğu halde lafız belirli bir süre sonra hakikate katılacaktır. Asıl anlamı kullanılmadığı için unutulacaktır. Bu durum hakikat-mecaz sarmalına hatta bir tür kısır döngüye bile neden olacaktır.
yok
yok
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics, Literary Studies, Religious Studies |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Project Number | yok |
Early Pub Date | December 27, 2022 |
Publication Date | December 31, 2022 |
Submission Date | August 12, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 13 Issue: 2 |
Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.