Musevilerin bir arada yaşadıkları dönemde Yahudi yasalarını ve Tevrat’ı iyi bilen hahamlardan bazıları, kutsal kitapları olan Tanah’ı (~Tanakh) modernleştirmek, halk tarafından daha anlaşılır hale getirmek ve sözlü gelenekte var olan yasa ve efsaneleri kayıt altına almak amacıyla Talmud adlı eseri kaleme almışlardır. Museviler içerisinde yalnızca bir grup Anan ben David (d. 715-ö. 795) liderliğinde, Tanah’a (~Ahd-i Atik) bağlı kalacaklarını belirterek ana cemaat Rabbânîyet’ten ayrılmış ve şifahi geleneğin ürünlerinin yer aldığı, Rabbânî hukukunun temel eseri olarak kabul edilen Talmud’u reddetmişlerdir. Ananiye adıyla bilinen bu grup daha sonra Aramî-İbrani dilinde “okumak, çağırmak” anlamındaki kara- kelimesinden türetilmiş, “kutsal yazıyı okuyanlar/bilenler” anlamında kullanılan Karaim adlı mezheple tarihi verilerde kayıtlı olan bilgiye göre X. veya XI. yüzyıllarda birleşmiştir. Başlangıçta kurucusunun adına bağlı olarak “Ananiya” ismini alan bu mezhep, kısa bir süre sonra Karai Mezhebi (~Ananiye Mezhebi) adıyla anılır olmuştur. Karaim mezhebine itimat eden Yahudiler içerisinde farklı milletlerin olduğu görülür. Bu milletlerin içerisinden biri de VII-XI. yüzyıllar arasında Karadeniz ile Kafkas dağlarının kuzeyinde ve İdil (~Volga) dolaylarında hüküm süren Hazar Türk Devleti (650-985) ve bu devletin bakiyelerinden biri olduğu Türkologlar tarafından kabul edilen ve adlarını bağlı bulundukları mezhepten alan ve bugün Kırım, Litvanya, Polonya vb. ülkelerde ikamet eden Karay Türkleri’dir.
Bu çalışmada, ilkin Karay kelimesinin köken bilgisi (~etimoloji), Karaim mezhebinin kuruluşu, Karay Türklerinin menşei, Karay Türklerinin bu mezhebe yönelişi ve inanç dünyası sırasıyla konu edinilecektir. Sonrasında Karayların ibadet evi olan kenasa hakkındaki bilgiler, temin edilen görseller temelinde izah edilecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Philosophy |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 2 |