Ehl-i sünnet’teki ehl-i rey ve ehl-i hadis ekollerine benzer şekilde İmâmiyye’de Ahbârîlik ve Usûlîlik olmak üzere iki ana ekol bulunmaktadır. İsnâaşeriyye İmâmiyye’si Hz. Peygamber (s.a.v.), kızı Fâtıma ve on iki imam olmak üzere sadece on dört mâsumdan belirli râviler tarafından nakledilen ahbâra itibar etmekte ve bunları Sünnet saymaktadır. İmâmiyye, usul (akîde) ve fürûda (ibâdât ve muâmelât) ise Kitap, Sünnet, icmâ ve aklı delil olarak kabul etmektedir.
Muhammed Emîn el-Esterâbâdî, kendinden önce mevcut olan Ahbârîliği, İmam Küleynî ile Büveyhîler döneminin üç ünlü İmâmî âlimi Şeyh Müfîd, Şerîf el-Murtazâ ve Şeyh Tûsî’nin eserlerini iyice tetkik ettikten sonra sistemleştirmiş, dolayısıyla Yeni Ahbârîliğin kurucusu kabul edilmiştir. O, mâsum imamları yegâne dinî otorite kabul etmiş, onların açıklama ve uygulamaları olmadan nasların anlaşılıp uygulanamayacağını savunmuştur. Bu sebeple onun ictihad, kıyas ve diğer ferʻî delillere karşı çıktığı, delilleri Kitap ve Sünnet’e indirgediği anlaşılmaktadır.
Bu çalışmada Esterâbâdî’nin el-Fevâidü’l-medeniyye adlı eserinde ictihad ve taklid ile ilgili görüşleri tahlil edilecektir. Hakkında müstakil bir çalışmanın bulunmadığı el-Fevâidü’l-medeniyye özelinde İmâmiyye’nin Ahbârî kolunun görüşlerinin daha iyi anlaşılması hedeflenmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Papers |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2021 |
Submission Date | May 3, 2021 |
Acceptance Date | June 20, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 12 |