Objective: Non-alcoholic fatty liver disease (NAFLD) is the most common type of chronic liver diseases and it is the hepatic evidence of metabolic syndrome (MtS). But patients with NAFLD have not always MtS, and all patients with MtS have not always NAFLD. In our study, we aimed to investigate the factors related to NAFLD in patients with non-MetS.
Materials And Methods: Our study was made at least 400 volunteers from 10 randomly selected Family Health Centers (FHCs) in our city center. Complete blood counts, biochemical tests and hepatobiliary ultrasonography (hUSG) were performed from the individuals. Body mass index (BMI), homeostasis Model Assessment of insulin Resistance (HOMA-IR), fibrosis-4 (FIB-4) and BARD scores were calculated.
Results: The prevalence of fatty liver was detected as 33.8% with hUSG. The frequencies of stage 1, 2 and 3 fatty liver were found to be 71.6%, 25.4% and 3.0%, respectively, in those with fatty liver (n=67). In univariate analysis; there were statistically significant differences between those with and without fatty liver individuals for the parameters of age, BMI, waist circumference, diastolic blood pressure, hemoglobin, AST/ALT ratio, ALT, GGT and triglyceride levels. In multivariate logistic regression analysis, BMI (OR: 1,311, p <0.001), hemoglobin (OR: 1,311, p = 0.005), DBP (OR: 1.046, p = 0.044) were shown to be independently associated factors for fatty liver.
Conclusion: The frequency of non-alcoholic fatty liver disease is also common in patients with non-MtS. BMI, hemoglobin and DBP are independently associated parameters for NAFLD in those with non-MtS.
yok
Çalışma 21.02.2018 tarih ve 2018/71 sayılı yerel etik kurul tarafından onaylandı.
.
Amaç: Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı (NAFLD) en yaygın kronik karaciğer hastalığı türüdür ve metabolik sendromun (MtS) hepatik kanıtıdır. Ancak NAYKH'li hastalar her zaman MtS'ye sahip değildir ve MtS'li tüm hastalar her zaman NAYKH 'ye sahip değildir. Çalışmamızda MetS olmayan hastalarda NAYKH ile ilişkili faktörleri araştırmayı amaçladık.
Gereç Ve Yöntemler: Çalışmamız şehir merkezimizde rastgele seçilen 10 Aile Sağlığı Merkezi'nden (ASM) en az 400 gönüllü ile yapılmıştır. Bireylerden tam kan sayımı, biyokimyasal testler ve hepatobiliyer ultrasonografi (hUSG) yapıldı. Vücut kitle indeksi (BMI), homeostaz Modeli İnsülin Direnci Değerlendirmesi (HOMA-IR), fibrozis-4 (FIB-4) ve BARD skorları hesaplandı.
Bulgular: Çalışmada karaciğer yağlanması prevalansı hUSG ile 33,8 % olarak tespit edildi. Karaciğer yağlanması olanlarda (n = 67) evre 1, 2 ve 3 yağlı karaciğer sıklığı sırasıyla 71,6 %, 25,4 % ve 3,0 % olarak bulundu. Tek değişkenli analizde; yağlı karaciğeri olan ve olmayan bireyler arasında yaş, vücut kitle indeksi, bel çevresi, diyastolik kan basıncı, hemoglobin, AST / ALT oranı, ALT, GGT ve trigliserit düzeyleri parametreleri açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar vardı. Çok değişkenli lojistik regresyon analizinde, BMI (OR: 1,311, p <0,001), hemoglobin (OR: 1,311, p = 0,005), DBP (OR: 1,046, p = 0,044) yağlı karaciğer için bağımsız ilişkili faktörler olarak gösterilmiştir.
Sonuç: Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı sıklığı, MtS olmayan hastalarda da yaygındır. BMI, hemoglobin ve DBP, MtS olmayanlarda NAFLD için bağımsız olarak ilişkili parametrelerdir.
Çalışma 21.02.2018 tarih ve 2018/71 sayılı yerel etik kurul tarafından onaylandı.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Project Number | Çalışma 21.02.2018 tarih ve 2018/71 sayılı yerel etik kurul tarafından onaylandı. |
Publication Date | May 29, 2021 |
Acceptance Date | February 1, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 5 Issue: 2 |