Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın 1924 yılında yazdığı ve 1926 yılında yayımladığı Billûr Kalp romanı, I. Dünya Savaşı sonrasında toplumumuzda baş gösteren ve bazılarının kökenleri Tanzimat’a kadar uzanan birtakım meselelere eğilir. Bunlar; savaş sonrasında yaşanan yoksulluk, işsizlik, azınlıklar, zihniyet değişimi, alafrangalık, eğitim özellikle kadın kavramlarıyla ilgilidir. Billûr Kalp romanı, savaş sonrası yılların toplumsal bir panoramasını vermesi bakımından önemlidir. Billûr Kalp romanında, yazarın azınlıkları öteki olarak görme eğilimi ağır basarken, savaş sırasında bozulan ekonomik durum gözler önüne serilir ve ortaya çıkan sefih harp zenginleri tenkit edilir. Gündelik hayatta ve mekânda meydana gelen değişiklikler, çeşitli boyutlarıyla yer yer grotesk biçimde dikkatlere sunulur. Hüseyin Rahmi’nin Batı’ya bakışını aşk-nefret ilişkisi bağlamında ele aldığı, İstibdat dönemini sert bir şekilde eleştirdiği dikkati çeker. Kamusal alana çıkmak zorunda kalan Türk kadının acıklı serüveni, yazarın ahlâkçı tutumuyla birlikte okuyucuya yansıtılır. Dönemin eğitimi de diğer bütün kurumlar ve değerler gibi kokuşmuştur. Alafrangalar ise, çağdaşlaşmayı yanlış ve yüzeysel olarak algılayan tipler olarak tasvir edilir.
The novel Billûr Kalp, which was written 1924 by Hüseyin Rahmi Gürpınar and was printed 1926, is concerned with problems which seen our society after World War I. And the root of some of
them was extended Tanzimat. These are related to concept safter-war period poverty, unemployment, minorities, mentality transformation, imitation of European ways, education, particularly female. Billûr Kalp novel is important to give the social panorama about after-war period. In Billûr Kalp novel, it is captured economic crisis at war period while author’s tendency which minorities are outsider is overbearing and it is criticised new debauched war haves. It is brought to attention the daily routine and place changes in a grotesque manne rwith various dimensions. It is noticed that Hüseyin Rahmi discussed West withlove-hatred context and flayed autocracy period. Tragic exploit of Turkish women which were forced to be in public sphere with author’s morality position is reflected readers. Education of that period was degenerated like the other institutions and values. It is depicted the people Europe anstyle was superficially misperceived the modernization.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 12 Issue: 32 |
.