Bilim ve din
ilişkisi açısından en netameli konuların başında evrim ve yaratma fikri
üzerindeki tartışmalar yer almaktadır. Bilimsel kanıtların ve ilahi metinlerin
insanın kökeni ile ilgili söylemlerinin paradoksal bir durumu içerip
içermediğini ortaya koymak büyük bir önem arz etmektedir. Evrim teorisinin
Tanrı’ya atıf yapmadan insanın orijini hakkındaki fikirlerinin, dinin öngördüğü
yaratma anlayışına uygunluğu bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Zira
ilahi dinlerin ana unsuru her türlü yaratmanın başında tek ve eşsiz bir Tanrı
fikrine gönderme yapmalarıdır. Bu itibarla amacımız insanın tarih sahnesine
çıkışı ile ilgili söylemlerin evrimsel bir mantık içerisinde algılanması
halinde konunun ateizm ile eşleştirilemeyeceğini ortaya koymaktır. Ayrıca
Kur’an’da yer alan yaratma ifadelerinin bir süreç içerip içermediğini incelemek
ve buradaki mantıksal örgünün evrimdeki aşamalılık ile ilgisini kurmaktır. Bu nedenle
betimsel nitelikli bu çalışmada doküman taraması yapılarak içerikler
değerlendirilecektir. Evrimin Darwin’in ortaya koyduğu görüşlerden sonra yıllar
içerisinde biyolojik, psikolojik ve toplumsal evrim teorilerinin geliştiğini
belirtmek durumundayız. Bu itibarla makalenin sınırları Darwin’in fikirleri ve
yaratılış ile ilgili yaklaşımların karşılaştırmalı tahlilini içerecektir. Çalışmanın sınırları da
göz önünde bulundurularak Darwin’in konu ile ilgili eseri ve bu eserle ilgili
yapılan eski veya modern kaynaklar, ilahi metinler, ilgili felsefe ve kelam
metinleri incelenecektir. Sonuç olarak ilahi metinlerin ve özelde de Kur’an’ın
insanın yaratılışı ile ilgili ifadelerinin bize tam bir yaratma tasviri yapma
imkânını veremiyor olduğu anlaşılmıştır. Zira bu metinlerde hem bir yaratma hem
de süreç fikri ağır basmaktadır. Aslında evrimi inkârın veya kabulün itikadi
bir mesele olmadığını kabul etmek durumundayız. Aynı zamanda evrim teorisinin
de canlıların kökeni ile ilgili ortaya konulmuş tartışılmaz bir fikir olduğunu
da kabul etmek mümkün görünmemektedir. Meselenin bilimsel gerçeklikleri ve dili
ile dini söylemlerin üslubunu ayırt etmekle ve çatıştırmadan uzlaştırmakla her
iki alanı kendi bütünlüğü içerisinde ele almakla anlaşılacağı kanaatindeyiz.
One of the most significant issues in terms of the relationship between
science and religion is the debate on the idea of evolution and creation. It is
of great importance to establish whether scientific evidence and divine texts
disclose a paradoxical situation about the discourse of human origin. The
conformity of the theory of evolution's ideas about the origin of man without
referring to God to the understanding of creation envisaged by religion appears
to be a problem. The main element of divine religions is that they refer to the
idea of a single and unique God at the beginning of all kinds of creation. In
this respect, we aim to reveal that if the discourse about the emergence of man
on the stage of history is perceived in an evolutionary logic, the subject
cannot be matched with atheism. It is also to examine whether the creation
expressions in the Qur'an contain a process and to establish the relevance of
the logical lattice here to the graduality in evolution. In the final analysis,
we aim to show whether the idea of opposing evolution is consistent in itself
and to answer the question of whether it is a reflex-based on ideological
ignorance. For this reason, in this descriptive study, the contents of the
document will be evaluated by document scanning. We have to point out that the
evolutionary theories of biological, psychological and social evolution have
evolved over the years after evolution's views. As such, the article's
boundaries will include a comparative analysis of Darwin's ideas and approaches
to creation. Considering the limits of the study, Darwin's work on the subject
and the old or modern sources, divine texts, related philosophy, and
theological texts will be examined. As a result, it was understood that the
divine texts and in particular the Qur'an's expressions about the creation of
man could not give us the possibility of creating a complete creation. Because
in these texts both the idea of creation and process predominate. We have to
accept that denial or acceptance of evolution is not a matter of faith. At the
same time, it does not seem possible to accept that the theory of evolution is
an indisputable idea about the origin of living things. We believe that the
problem will be solved by distinguishing the scientific realities and language
and the style of religious discourses and reconciling them without conflict.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | April 23, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 17 Issue: 45 |
.