Aim: Chronic Subdural hematomas (CDSH) first reported in 1656 by JJ Wepfer. In 1857 CSDH was defined as Pachimenengitis hemoragyca interna. Frequency of CSDH changes with age progression. İt’s reported in literature; CDSH coexists %60-80 with minor head trauma. We aimed to present our experience in follow-up and treatment of patients with CSDH which are frequently encountered in routine neurosurgical practice.
Materials and Methods: Cases of CSDH which were operated between January 2016- December 2017 evaluated retrospectively from Clinical Files. The patients' clinical files were evaluated retrospectively according to age, gender, personal background, complaint, use of anticoagulant, presence of head trauma, radiologic images, hematologic parameters, type of anesthesia, surgical method and recurrence rates.
Results: The study consists of total 67 cases which %20,9 (n=14) female and %79,1 (n=53) male. The ages of the cases ranged from 16 to 91 years with an average of 68,60 ± 16,45 years. The duration of hospitalization according to gender and age, the duration of hospitalization according to the presence of additional disease and the types of additional diseases seen, the duration of hospitalization according to drug use and anesthesia type (p> 0.05), between N / L and residence time (r: 0,222; p > 0.05) were not statistically significant.
Conclusions: However, it may seem so basic; Choices about Surgical techniques and type of anesthesia are effective about mortality and morbidity. Because of duration of surgery is shorter; it is shown that Surgeries performed with Sedoanalgesia and local anesthesia can be used safely especially for patients with comorbidity.
Amaç: Kronik subdural hematom (KSDH) ilk defa 1656 yılında JJ Wepfer tarafından bildirilmiş, 1857 yılında Virchow tarafından Pakimenenjitis hemorajika interna olarak tanımlanmıştır. KSDH sıklığı yaşla değişmektedir. Hafif kafa travması ile birlikteliği literatürde %60-80 oranında bildirilmektedir. Bu çalışma ile rutin nöroşirurji pratiğinde sık karşılaşılan KSDH hastalarının takip ve tedavilerinde klinik deneyimimizi sunmayı amaçladık.
Gereç ve Yöntem: 2016 Ocak - 2017 Aralık tarihleri arasında KSDH tanısı ile opere edilen hastaların klinik dosyalarından kayıtlar incelendi. Hastaların klinik dosyalarından yaş, cinsiyet, özgeçmiş, geliş şikâyeti, antikoagülan kullanımı, kafa travması varlığı, radyolojik görüntüleri, hematolojik parametreleri cerrahide uygulanan anestezi şekli, cerrahi method, rekürrens oranları retrospektif olarak değerlendirildi.
Bulgular: Çalışma, hastaların %20,9’u (n=14) kadın, %79,1’i (n=53) erkek olmak üzere toplam 67 olgu ile gerçekleştirilmiştir. Olguların yaşları 16 ile 91 arasında değişmekte olup, ortalama 68,60±16,45 yıldır. Cinsiyete ve yaşa göre yatış süreleri, ek hastalık varlığı ve görülen ek hastalık türlerine göre yatış süreleri arasında, ilaç kullanımı ve anestezi şekline göre yatış süreleri arasında(p>0,05), N/L ile yatış süresi arasında (r:0,222; p>0,05) istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır.
Sonuç: Cerrahi seçimler, anestezi tercihi ne kadar basit olarak görülse de mortalite ve morbiditede oldukça etkilidir. Sedoaneljezi ve lokal anestezi altında yapılan ameliyatların, cerrahi sürenin kısa olması nedeniyle özellikle komorbiditesi olan hasta grubunda güvenle tercih edilebileceğini göstermektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Original Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2018 |
Submission Date | May 14, 2018 |
Acceptance Date | December 25, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 9 Issue: 35 |