Aydınlanmacı fikirlerin ön ayak olduğu öz güvenle Elizabeth döneminden başlayarak 19. Yüzyılda doruk noktasına ulaşan sömürgecilik faaliyetleriyle Birleşik Krallık ‘güneş batmayan krallık’ olarak yirminci yüzyılın ikinci yarısına dek hem ekonomik hem de siyasal anlamda dünyaya yön vermiştir. Elde ettiği hegemonik merkezini kaybetmesi sonucunda “İkinci Dünya Savaşını takip eden yıllarda eski sömürge bölgelerinden, Güneydoğu Asya, Afrika ve Karayiplerden, birçok topluluk imparatorluğun kalbi olan başta Londra olmak üzere, ülkenin büyük kısmına göç ederek, Britanya toplumunu ve kültürel yapısını büyük oranda değişikliğe uğratmıştır. Bu süreçle birlikte, İngiltere artık çok kültürlü bir yapıya bürünmüş. Söz konusu duruma rağmen, özellikle sömürgecilik sürecinde ve yazınında Batı ideolojisinin ideolojik algısı tarafından üretilen ‘Doğu’ ve ‘Öteki’ gibi kavramlar ulus ötesi uzamda da önemini korumuş ve ev sahibi İngiliz toplumu tarafından yüzyıllardır süre gelen hiyerarşik (sömüren-sömürülen) ilişkinin devamı olarak üretilmeye devam etmiştir. Hanif Kureishi’nin Varoşların Budası (1990) adlı romanı ırkçı ve ötekileştirici politikaların hâkim kılındığı 1970’li yılların İngiltere’sini konu alan, sömürgecilik sonrası yazının en önemli eserlerinden biri olarak gösterilmektedir. Bu roman Batı medeniyetinin merkezi sayılabilecek bir uzamda göç, kimlik, ötekilik, sterotip ve Doğu gibi çağdaş toplumsal düzenin gerçekliğini yansıtan kavramlar üzerinde durmaktadır. Bu bağlamda ele alınan çalışmada, söz konusu romanda ele alınan olay örgüsü içerisinde göç deneyimini yaşayan birinci kuşak göçmenler ve onların ikinci kuşak temsilcileri tarafından deneyimlenen ayrımcı, ötekileştirici ve ırkçı tutumların savaş sonrası İngiliz toplumunda çok kültürlülük kavramını nasıl sorunsallaştırdığını yansıtmaktadır. Çalışmada, öncelikle Zygmunt Bauman, Edward Said, Homi K. Bhabha, Gayatri Chakravorty Spivak, Stuart Hall gibi önemli toplumsal kuramcıların ‘öteki’ kavramı üzerine görüşlerine yer verilmiştir. Daha sonra, Kureishi’nin Varoşların Budası eserinde, söz konusu kavram üzerine yapılan açıklamalar ışığında, birinci ve ikinci kuşak göçmen kimliklerin maruz bırakıldıkları ötekileştirici ve ırkçı tutumlar örneklerle tartışılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | March 31, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 1 Issue: 1 |