Tarih boyunca üzerine pek çok tartışma yapılan ve muğlak bir kavram olan mutluluk, önceleri sınırları belli olmayan, ütopik bir hedef olarak görülürken 2000’lerden itibaren pozitif psikoloji şemsiyesi altında bilimsel bir zemin kazanmıştır ve mutluluk ekonomisinin ortaya çıkmasıyla birlikte neoliberal kapitalist sistemin ideolojilerinin gerçekleştirilmesinde güçlü bir araç haline gelmiştir. Artık hayatımızın her alanında kişisel gelişim kitabı yazarları, yaşam koçları, iş insanları, özel kurumlar ve vakıflar, ünlüler ve pozitif psikologlar insanlara mutluluk vaazı vermeye başlamıştır, mutluluk hayatlarımızda gündelik olarak (per diem) ve bıkkınlık verecek ölçüde (ad nauseam) yer etmiştir (Cabanas ve Illouz, 2023, s. 12). Pozitif psikolojiye göre mutluluk, bireylerin kendi elinde ve kendi sorumluluğundadır, insanlar kendi öz-imkânlarını kullanarak yükselebilme ve olumsuz koşulları gelişim ve başarı için fırsata dönüştürebilme potansiyeline sahiptir. Ancak bilimsel temellerinin oldukça sorunlu olması ve öğretilerinin insanlar üzerinde istenilen sonuçları doğurup doğurmadığının şüpheli olması bakımından pek çok sosyolog, felsefeci, antropolog, psikolog, gazeteci ve tarihçi pozitif psikolojiye eleştirel yaklaşmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication Studies |
Journal Section | Book Reviews |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2023 |
Submission Date | December 30, 2023 |
Acceptance Date | December 30, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |