Physical space designs have been the instruments of political control throughout history. This means of control has a significant function not only from the cognitive aspect but also on behavioral scale. Moreover, there is an isomorphic relationship between the physical space and individual consciousness whereas the space design, in itself, comes to mean the controlling of consciousness. Such relationship brings along a phenotypic surveillance in the geometric regulation of urban architecture as well as having the functionality of stimulating the mind and behavior considering shopping centers, movie theaters, hotels, fast food restaurants, supermarkets etc, which are the most popular spaces of global capitalism. The popular dynamic spaces of global capitalist system are, so to speak, spaces of stimulation above all things and allow for neither independence nor a creative performance. Rather, their influence in standardizing different opinions and behaviors can be spoken of. In the face of the controlling and surveilling/stimulating effect of physical space design, whether the concept of psycho-geography, which focuses specifically on the determining influence of physical space on psychology, could set the basis of an alternative space setup is worth discussing. Consequently, in this study, a theoretical analysis of the libertarian and creative reproduction of space on the axis of psycho-geography will be attempted.
Fiziki mekân tasarımları tarih boyunca politik denetimin de araçları olagelmiştir. Söz konusu denetim, sadece bilişsel boyutta değil, davranışsal ölçekte de önemli bir işleve sahiptir. Dahası, fiziksel uzam ile bireysel bilinç arasında izomorfik (eşbiçimli) bir ilişki olup, uzam tasarımı başlı başına bir bilinç yönetimi anlamı taşır. Söz konusu ilişki kentsel mimarinin geometrik düzenlenişinde panoptik bir gözetime, küresel kapitalizmin en gözde mekânları olan alış-veriş merkezleri, sinemalar, oteller, fast-food restoranları, süpermarketler, vb. mahaller dikkate alındığında zihni ve davranışı güdüleyici bir işleve sahiptir. Deyim yerindeyse, küresel kapitalist sistemin gözde dinamik mekânları her şeyden önce güdüm mekânlarıdır ve ne özgürlüğe ne de yaratıcı bir oyuna olanak sunarlar; daha ziyade, farklı düşünce ve davranışları standardize edici etkilerinden söz edilebilir. Fiziksel uzam tasarımının denetimci ve gözetimci/güdümleyici etkilerine karşılık, bizatihi fiziksel uzamın psikoloji üzerindeki belirleyici etkilerine odaklanan psikocoğrafya kavramının alternatif bir mekân kurgusuna zemin oluşturup oluşturamayacağı konusu irdelenmeye değerdir. Dolayısıyla bu çalışmada psikocoğrafya kavramı ekseninde mekânın özgürlükçü ve yaratıcı yeniden üretimi meselesinin teorik bir analizi yapılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 15, 2018 |
Submission Date | April 27, 2018 |
Acceptance Date | December 15, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 |