Yakın zamanlı politik analizler çokkültürcülüğün öldüğünü ilan etse de, Schudson’un daha 90’lı yılların başında işaret ettiği gibi kültür “devlet sınırları üzerinden, içeri, dışarı, çevreye akmaya devam etmektedir” (1994, s. 21). Kültürün böylesi dolaşımı, hâlihazırdaki politik ve toplumsal söylemin temel tartışma konularını belirler. Genel olarak çoğulculuğa verilen iki zıt yanıttan biri olarak, vatandaşlık kavramının kültürle ilişkilendirilerek yeniden yorumlanmasına olanak sağlayan da bu olmuştur –ki diğer yanıt kültürel çoğulluğu bir tür zenginleşme olarak görmektense çatışma ile ilişkilendiren kültür savaşları kavramsallaştırmasıdır. Bu çalışma, kültürel vatandaşlık kavramını, anaakım kültürle kurulan öznelerarası ve eşitlerarası bir diyalog süreci olarak ele alır. Kavramı bir iletişim meselesi olarak analiz etmeyi hedefler.
Although recent political analyses have announced that multiculturalism is dead, as Schudson defines it, “the culture continues to flow in, out, around the state borders”(1994, s. 21). The circulation of culture in such a manner, defines the main political and social discourse subjects in the terrain that it moves through. This is the reason why discussion of the notion of citizenship has come up along with its redefinition in association with culture. This work considers cultural citizenship as a process of dialogue and aims to analyse it from an intersubjective communication perspective.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Articles (Thematic) |
Authors | |
Publication Date | June 15, 2015 |
Submission Date | June 1, 2015 |
Acceptance Date | June 1, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 2 Issue: 1 - Migration |