This study aims to determine how the documentary photography, whose objective is to 'reveal the truth', is positioned in an era where images are produced by using digital technology and 'truth becomes unimportant'. It is aimed to analyze the new conceptions of documentary photography, based upon the discussions of 'reality' in post-modernist photography and to question the current function of documentary photography by tracing the 'post-doc' photography practice which has replaced the traditional approach. In the analysis carried out by following the question, 'Is photography still a documentary in post-truth are?', it was observed that a new understanding of reality emerged, in which fiction became immanent to truth, and that the post-doc approach, which bases its philosophy on this new reality, uses its own fictional reality instead of the 'power of truth' to influence people. In this context, it has been understood that today, documentary photography continues to exist not by the 'truth', but by a constructed version of the reality that it claims to be stronger than itself.
Görüntülerin dijital teknoloji kullanılarak üretildiği ve ‘hakikatin önemsizleştiği’ bir çağda, varlık amacı ‘hakikati açığa çıkarmak’ olan belgesel fotoğrafın nasıl konumlandığını tespit etmeyi amaçlayan bu çalışmada, modernizm sonrası fotoğrafta ‘gerçeklik’ tartışmaları ekseninde belgesel fotoğrafın sahip olduğu yeni kavrayışları okumak ve terk edilen geleneksel yaklaşımın yerini alan ‘post-doc’ fotoğraf pratiğinin izini sürerek belgesel fotoğrafın bugünkü işlevini sorgulamak hedeflenmektedir. ‘Hakikatin önemsizleştiği yerde fotoğraf hala belgesel midir?’ sorusunu takip ederek gerçekleştirilen incelemede, kurgunun hakikate içkin hale geldiği yeni bir gerçeklik anlayışının ortaya çıktığı, felsefesini bu yeni gerçeklik üzerine kuran post-doc yaklaşımın insanları etkilemek için ‘hakikatin gücü’ yerine kendi kurmaca gerçekliğini kullandığı görülmüştür. Bu bağlamda günümüzde belgesel fotoğrafın ‘gerçek’ten değil gerçeğin kendisinden daha güçlü olduğunu iddia ettiği inşa edilmiş bir versiyonundan güç alarak var olmaya devam ettiği anlaşılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2022 |
Submission Date | July 7, 2022 |
Acceptance Date | July 26, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 9 Issue: 2 - Gündelik Milliyetçilik |