Dünya tarihi bir bütün olarak incelendiğinde, tarihi sürecin milletler arasındaki mücadele ile geçtiği
görülmektedir. Bazı milletler tarihin her döneminde var ve güçlü olmuş, eski dünya olarak tanımlanan
Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının önemli bir kısmını hâkimiyet altına almış, bilim ve teknoloji alanında
insanlığa çok şey kazandırmıştır. Günümüz dünyasında milletlerin dünya siyasetinde etkililiğini belirleyen
çok çeşitli faktörler söz konusudur. Bu faktörlerden milletlerin sahip olduğu nüfus miktarı ve buna bağlı
ortaya çıkan insan gücü, teknolojik kalkınmışlık düzeyi, uluslararası ilişkileri ile jeopolitik konumu ilk akla
gelenler arasındadır. Bu çalışmanın amacı, Dünya tarihinin hemen her döneminde var olan ve milletlerarası
mücadelede her zaman söz sahibi olmuş olan genelde Türk Dünyası, özelde Orta Asya Türk Cumhuriyetleri
üzerine jeopolitik bir değerlendirme yapmaktır. Türk Dünyası 20. yüzyılın başlarında bir taraftan I. Dünya
savaşı, diğer taraftan Bolşevik İhtilali’nden sonraki süreçte Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB)
Kafkaslar ve Orta Asya’da hâkim olması ile siyasi bütünlüğünü kaybetmiştir. Ancak 20. yüzyılın son on yılında,
SSCB’nin dağılması ile Kafkaslar ve Orta Asya’da bulunan devletlerin bağımsızlığını kazanması yeni bir süreç
başlatmıştır. Bu süreçte Azerbaycan ile Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’nin yeniden bağımsızlığını kazanması
küresel siyaset bakımından yeni bir durumun ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Bu çalışmada bölgesel
ve küresel güç olma yolunun açıldığı Türk Dünyası ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’nin konumları, sahip
olduğu kaynaklar, siyasi ve kültürel yapıları üzerine jeopolitik bir değerlendirme yapılacaktır.
A holistic analysis of world history shows that the historical process involves a continuous struggle
among nations. Some nations have always been present and strong in all periods of history and dominated
a remarkable part of Asia, Europe and Africa (the Old World). They have also contributed a lot to humanity
thanks to their actions and productions in science and technology. In the modern world, there are a wide
variety of factors that determine each nation’s effectiveness in world politics. The most important of
these factors are the populations of nations and the labor force created by it, technological development,
international relations and geopolitical location. The objective of this study is to do a geopolitical evaluationof the Turkic world in general and the Central Asian Turkic Republics in particular, which have existed
during almost all of world history and been one of the leading actors in the struggles among nations. The
Turkic world lost its political integrity in early twentieth century due to World War I and the dominance
of Soviet Union in Caucasus and Central Asia after the Russian Revolution. However, a new process began
in the last decade with the dissolution of the Soviet Union and the independence of the states in Central
Asia. In this process, Azerbaijan and other Central Asian Turkic republics regained their independence,
which created the grounds for the emergence of a new global political situation. Hence, this study will do a
geopolitical evaluation of the locations of the Turkic world and Central Asian Turkic republics that have a
chance to become a regional and global force as well as their resources, and political and cultural structure.
Journal Section | Makaleler |
---|---|
Authors | |
Publication Date | August 18, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 4 Issue: 1 |
MUJOT publishes scientific studies such as research articles, review articles; historiographic studies, archival and monographic source publications, scholarly translation and transcriptions, bibliography and chronologies, book and thesis reviews, interviews and obituary studies along with announcements about related subjects about Turkic World particularly in the fields of language, culture, literature, history, folklore, geography and art.