Öz
Kûtülamare esiri General Charlers Townshend, Mondros Ateşkes Antlaşması'nda Osmanlı Devleti ve İngiltere arasında aracılık yaptığı için serbest kaldı ve ülkesine döndü. Ancak Lloyd George Hükûmetinden beklediği ilgiyi göremediği gibi kendisine yeni bir görev de verilmedi. Townshend'ın Millî Mücadele Dönemi'nde Türkiye'ye olan ilgisi devam etti. İngiliz Hükûmetinin Türk karşıtı, Yunan yanlısı politikalarını bulduğu her fırsatta eleştirdi. Hatta taraflar arasında uzlaşı zemini oluşturmak için Hükûmetinin karşı çıkmasına rağmen milletvekili sıfatıyla Türkiye'ye geldi. Başkomutan Mustafa Kemal ve Hükûmet üyeleriyle görüştü. Fakat görüşmelere resmî bir sıfat ve somut tekliflerle gelmediği için bir sonuç çıkmadı. Townshend, Lozan'da da iki devlet arasında ilişkilerde arabulucu olmak istemiş ancak dikkate alınmamıştı. Bu dönemde Towsnhend'ın Türkiye'ye yönelik ilgisinde iki hedefi daha vardı. Bunlardan birincisi Türkler üzerindeki nüfuzunu kullanarak İngiliz Hükûmetince yeni bir göreve atanmaktı. İkincisi ise bağlantılı olduğu şirketlerle Türk Hükûmeti arasında malî ilişki kurarak menfaat sağlamaktı. İşte bu çalışmada Townshend'in Millî Mücadele Dönemi'nde Türk-İngiliz ilişkilerinde arabuluculuk faaliyetleri her yönüyle ele alınmıştır. Çalışmada arşiv belgeleri, süreli yayınlar, hatırat ve telif eserlerden istifade edilmiştir.
Millî Mücadele Dönemi Türk-İngiliz İlişkileri Charles V. F. Townshend Gazi Mustafa Kemal Konya görüşmesi
General Charles Townshend, who was taken as a prisoner during the Siege of Kut-al-Amara, was released from prison to assist with the negotiations between the Ottoman Empire and Britain in the Armistice of Mudros. When he returned to his country, he did not receive any welcome from the government of Lloyd George and he was not entrusted with a new mission. Townshend’s interest in Turkey persisted during the National Struggle Period. He criticized the anti-Turkish and pro-Greek policies of the British government at every occasion. Despite the opposition of his government, he also visited Turkey as a deputy to form a reconciliation ground between the two parties. Meanwhile, he met with the Commander-in-Chief Mustafa Kemal Paşa and members of the Turkish Government. However, these meetings did not lead to any fruitful results, since he could not claim an official position or offer a concrete proposal. His proposition to serve as a mediator between the two governments at Lausanne was not considered either. During this time, Towsnhend’s interest in Turkey served two purposes; first, he wanted to use his influence over the Turkish government as a leverage to be considered for a new mission by the British government. Second, by connecting the Turkish government to the companies with which he was affiliated in Britain, he clearly aimed to secure financial benefits for himself. Hence this study focuses on every aspect of the role of Townshend as a mediator in Turkish-British relations during the National Struggle Period. It takes into account archival documents, periodicals, memoirs and narratives.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | December 19, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 9 Issue: 2 |
MUJOT publishes scientific studies such as research articles, review articles; historiographic studies, archival and monographic source publications, scholarly translation and transcriptions, bibliography and chronologies, book and thesis reviews, interviews and obituary studies along with announcements about related subjects about Turkic World particularly in the fields of language, culture, literature, history, folklore, geography and art.