Tarih boyunca pek çok hastalığın tedavisinde kullanılan kına
(Lawsonia inermis); kınagiller (Lythraceae) familyasından
olup, 2-6 metre uzunluğunda çiçekli bir bitkidir. Anavatanı
Kuzeydoğu Afrika olmakla birlikte günümüzde bütün
Kuzey Afrika, Hindistan, Pakistan ve Seylan gibi ülkelerde
yetiştirilmektedir.
Kınanın tarihi serüveni antik devirlere kadar uzanmaktadır.
Antik Mısır’da mumyaların tırnakları ve sargılarının kına ile
boyanması ise tarihte bilinen en eski kullanımıdır. Ayrıca
kınanın, özellikle kadınlar arasında çok uzun dönemlerden
beri kullanılan yaygın bir süslenme aracı olduğu, Kuzey
Afrika ve Ortadoğu’daki ritüellerde de sıkça kullanıldığı
bildirilmektedir.
Kına, çok eski dönemlerden beri Türk halk kültüründe de
geleneksel törenlerde yer almış, el ve ayakları boyamak, saç
renklerini değiştirmek gibi kozmetik amaçlarla kullanılmıştır.
Öte yandan, kınanın Türk tıp tarihi ve halk hekimliğinde;
egzama, yanık, baş ağrısı, göz ağrısı, balgam, ülser, yara,
diyare, cüzzam, mantar gibi hastalıkların tedavisinde
kullanıldığı bildirilmiştir. Bu bağlamda, kına, Türk halk
kültüründe, önemli bir yere sahiptir.
Bu derlemede, tarihi süreç içerisinde kınanın gerek kozmetik
amaçlı, gerekse halk hekimliğindeki geleneksel kullanımı ve
bu kullanımların günümüze yansımaları incelenmiştir
Throughout history, henna (Lawsonia inermis) is used in treatment of many diseases; belongs to Lythraceae family, is a flowering plant in 2-6 meters height. Although its homeland is North Africa, today it is grown in countries like entire North Africa, India, Pakistan, Ceylon. Cosmetic and pharmaceutical use of henna date back to ancient times. In ancient Egypt, dyeing of nails and wraps of mummies with henna is the oldest known use. It has been also reported that henna is a common adornment instrument especially among women, frequently used in rituals in North Africa and Middle East. Henna has been used for different cosmetic aims such as coloring hands and feet, dying the hair in Turkish culture since ancient periods. It has been also reported that henna is used in treatment of diseases such as eczema, burns, headache, eye pain, sputum, ulcers, scar diarrhea, leprosy, fungus in history of Turkish medicine and folk medicine.In this context, henna has a significant place with regard to treat diseases, cosmetic aims and its usage in traditional ceremonies in Turkish folk culture. In this review, usage of henna for both cosmetic purpose and in traditional folk medicine in historical process and the reflections of these usages examined.
Other ID | JA93SP99ZN |
---|---|
Journal Section | Review |
Authors | |
Publication Date | August 1, 2016 |
Submission Date | August 1, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 6 Issue: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
Periodical scientific publication of Mersin University School of Medicine. Can not be cited without reference. Responsibility of the articles belong to the authors
Ayşegül Tuğuz
from composition of İlter Uzel named “Dioscorides and his Student
Address
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Çiftlikköy Kampüsü
Yenişehir / Mersin