Amaç: Araştırmanın amacı, Iğdır ili halk hekimliği içerisinde faaliyet gösteren kadın bir sınıkçının, kırık çıkık tedavisinde kullandığı teşhis ve tedavi yöntemlerini sistematik bir şekilde incelemektir. Yapılacak çalışmayla birlikte halk hekimliği alanında yer alan ve nesilden nesile aktarılan bu özel tedavi pratiğinin, toplumsal açıdan yerinin belirlenmesi hedeflemektedir. Ayrıca geleneksel sağlık uygulamalarının kültürel miras açısından değerinin anlaşılması da amaçlanmaktadır. Bu çalışma ile Anadolu'da halk hekimliği kapsamında varlığını sürdüren sınıkçılık Iğdır ölçeğinde değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Yöntem: Çalışma, 10. 06. 2023 tarihinde sınıkçı olarak bilinen bir kadın halk hekimiyle, yönlendirilmiş görüşme tekniği kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Görüşme sürecinde sınıkçıya, el aldığı kişi, kırık çıkık vakalarındaki teşhis ve tedavi yöntemlerini uygulama şekli, tedavi sürecinde kullandığı özel ilaç ve araçlar hakkında sorular yöneltilmiştir. Görüşme süreci, katılımcının onayı alınarak kaydedilmiştir. Ayrıca, çalışmanın kapsamına uygun olarak 10.06.2023- 15.06.2023 tarihi arasında sınıkçının çalışma mekânına ziyaretler gerçekleştirilmiştir.
Bulgular: Sınıkçının, kırık çıkık teşhis ve tedavisinde geleneksel uygulamalar gerçekleştirdiği bulgusu ortaya çıkmıştır. Yapılan görüşmelerde, sınıkçının tedavi sürecinde ellerindeki hislerinden hareketle “karasakız” adını verdiği özel bitkisel karışımı ve kendi ürettiği atelleri, tedavinin farklı aşamalarında kullandığı gözlemlenmiştir. Bu bulgular, geleneksel yöntemlerin modern yaşamda hâlâ önemli bir rol oynadığını ortaya koymaktadır.
Sonuç: Sınıkçı, tedavilerini belli kurallar dâhilinde gerçekleştirmekte olup bunlardan olumlu sonuçlar elde ettiğine inanmaktadır. Günümüzde modern tıbbın gelişmesine karşılık insanların hatta bazı durumlarda hayvanların, kadın sınıkçıya tedavi amaçlı olarak getirildiği tespit edilmiştir. Bu tespitten hareketle, sınıkçının atalarından miras aldığını ileri sürdüğü uygulamaların günümüzde hâlâ varlığını sürdürmesi ve bunların kaydedilerek sistematik bir şekilde incelenmesi, halk hekimliği ile modern tıp arasındaki bağlantının gelişmesi açısından oldukça önemlidir.
Objective: The aim of this research is to systematically examine the diagnostic and treatment methods used by a female bone setter operating within the folk medicine of Iğdır. The study seeks to define the societal position of this unique treatment practice, which is passed down through generations in the realm of folk medicine. Additionally, understanding the value of traditional health practices in the context of cultural heritage is intended. This study evaluates the bone-setting practice, which continues to exist in the scope of folk medicine in Anatolia, on the scale of Iğdır.
Method: The study was conducted using a directed interview technique with a known female folk healer, a bone setter, on 10.06.2023. During the interview, questions were directed to the bone setter regarding her practices, the methods she used for diagnosing and treating fractures and dislocations, and the specialized medicines and tools she employed during the treatment process. The interview was recorded with the participant's consent. Furthermore, visits to the bone setter's workspace were made between 10.06.2023 and 15.06.2023 in line with the study's objectives.
Findings: It was determined that the bone setter performed traditional practices in the diagnosis and treatment of fractures and dislocations. Through the interviews, it was observed that, based on the sensations in her hands, the bone setter used a special herbal mixture called "karasakız" and splints she produced herself during different stages of the treatment. These findings indicate that traditional methods still play a significant role in modern life.
Conclusion: The bone setter believes she achieves positive results by adhering to specific rules during treatments. Despite advancements in modern medicine, it was noted that both people and, in some cases, animals, are still brought to the female bone setter for therapeutic purposes. Given this observation, it is crucial to record and systematically study the practices that the bone setter claims to have inherited from her ancestors. This will significantly contribute to the evolving relationship between folk medicine and modern medicine.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Traditional, Complementary and Integrative Medicine (Other) |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | September 28, 2023 |
Publication Date | September 28, 2023 |
Submission Date | July 11, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 13 Issue: 3 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
Periodical scientific publication of Mersin University School of Medicine. Can not be cited without reference. Responsibility of the articles belong to the authors
Ayşegül Tuğuz
from composition of İlter Uzel named “Dioscorides and his Student
Address
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Çiftlikköy Kampüsü
Yenişehir / Mersin