After the period of stagnation in political, military, administrative and economical terms in the Ottoman State in the 17th century, the lands lost by westerners since the beginning of the 18th century started to be taken back. Thus, the borders have been strengthened and progress has been made in both military and financial, as well as social and cultural issues. The Ottoman and French relations, which first started in 1525, were strengthened in the 18th century during the period of the Grand Vizier Damat İbrahim Pasha (1718-1730). Especially when a delegation was sent to France under the presidency of 28 Çelebi Mehmed Efendi, the socio-cultural structure of France started to transfer to Ottoman period. The French influences that have emerged in many places have also shown themselves on Ottoman Architecture. The Ottoman palace gardens began to be shaped by being influenced by the gardening of the French palaces. In the 18th century, many French architects and artists came to the Ottoman Palace and served. For example, many artists, such as Antoine Ignace Melling, have arranged the watersides and palaces surrounding the strait with styles such as Neoclassical and Rococo. From the 18th century to the 19th century, the eastern view of Istanbul, which acquired a new identity by taking the example of Parisian architecture under the influence of French architects, changed and gained an eclectic appearance. The cultural interaction that began in the 18th century continued to increase in the 19th century. Throughout the nineteenth century, French architects synthesized styles such as Baroque, Rococo, Neoclassic, Neo-Renaissance and Art Nouveau with Ottoman art styles and enabled them to gain Ottoman identity.
XVII. yüzyılda, Osmanlı Devleti’nde siyasi, askeri, idari ve ekonomik anlamda yaşanan Duraklama Dönemi’nden sonra, XVIII. yüzyılın başından itibaren Batılı devletler ile ilişkiler kurulmaya başlanmıştır. Böylece sınırlar güçlendirilerek gerek askeri ve malî, gerekse de sosyal ve kültürel konularda ilerleme yoluna gidilmiştir. İlk kez 1525 yılında başlayan Osmanlı ile Fransa ilişkileri, XVIII. yüzyılda Sadrazam Damat İbrahim Paşa Dönemi’nde (1718-1730) güçlenmiştir. Özellikle Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi başkanlığında bir heyetin Fransa’ya gönderilmesiyle, dönemin Fransa’sının sosyo-kültürel yapısı Osmanlıya taşınmaya başlamıştır. Birçok alanda ortaya çıkan Fransız etkisi kendisini Osmanlı Mimarisi üzerinde de göstermiştir. Osmanlı saray bahçeleri Fransız saraylarının bahçe düzenlemesinden etkilenerek şekillenmeye başlamıştır. XVIII. yüzyılda birçok Fransız mimar ve sanatkâr Osmanlı Sarayı’na gelerek hizmet etmiştir. Örneğin Antoine Ignace Melling gibi birçok sanatçı boğazı donatan yalıları ve sarayları dönemin Neoklasik ve Rokoko gibi üsluplarıyla düzenlemiştir. XVIII. yüzyıldan XIX. yüzyıla kadar Fransız mimarların etkisiyle Paris mimarisi örnek alınarak yeni bir kimlik kazanan İstanbul’un doğulu çehresi değişerek eklektik bir görünüm kazanmıştır. XVIII. yüzyılda başlayan kültürel etkileşim XIX. yüzyılda da artarak devam etmiştir. XIX. yüzyıl boyunca Fransız mimarlar Barok, Rokoko, Neoklasik, Neorönesans, Art Nouveau gibi üslupları Osmanlı’daki sanat üslupları ile sentezleyerek bu üslupların Osmanlı kimliği kazanmasını sağlamışlardır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | ARTICLE |
Authors | |
Publication Date | March 29, 2022 |
Submission Date | February 11, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 12 Issue: 1 |
Hope to be enlightened in the light of knowledge ....
ODÜSOBİAD