Tarihi ve gelişim süreci incelendiğinde yaylı
tanbur, ilk olarak Meragi’nin eserlerinde nâyî tanbûr ismiyle karşımıza
çıkmaktadır. Meragi’nin nâyî tanbûru, tanbûre-i Türkî ve tanbûr-i Şîrvâniyân tanburlarının
yayla icra edileni olarak açıklaması, yaylı tanburun ilk halinin armudi gövdeye
sahip, iki ya da daha fazla tel takılabilen, uzun saplı ve tamamıyla ahşap bir
çalgı olduğunu düşündürmektedir. Günümüze kadar ulaşan yaylı tanburun, bir süre
mızraplı tanburun yapısal gelişimi ile paralellik gösterdiği söylenebilir.
Bu çalışma, yaylı tanbur çalgısının tarihini,
gelişimini, yapısal ve teknik özelliklerini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır.
Yaylı tanbur yapımına ilişkin yapımcı görüşlerine yer verilerek ortak
standartlara ulaşılabilmesi açısından önem taşımaktadır.
Araştırmada kullanılan veriler, belgesel tarama ve
yarı yapılandırılmış görüşme formu yoluyla toplanmıştır. Hazırlanan görüşme
formu geçerlik ve güvenilirliği açısından alanında uzman eğitimcilerle
görüşülerek düzenlenmiştir. Araştırma nitel araştırma yöntem ve teknikleri
kullanılarak yapılandırılmıştır.
Yapılan bu çalışmayla, yaylı tanbur yapımcılarının
tecrübe ve birikimlerini yeni nesillere aktarabilmek ve ülkemizde yaylı tanbur
yapımının gelişmesi adına önemli bir adım olacağı düşünülmektedir.
When the history and the development process of the
bowed tanbur is examined, it first comes up with the name as nayi tanbûr, one
of the works of Meragi. Due to the fact that Meragi describes nayî tanbur as
the form of tanbure-i Turki and tanbur-i Shirvanian performed with bow, the
initial form of the bowed tanbur is assumed to be completely wooden and to have
a pear-shaped body, two or more strings and a long neck. The bowed tanbur may
be said to have parallelly progressed with the structure of tanbur with
plectrum until today.
The purpose of this study is to put forward the
history, progress, structural and technical characteristics of bowed tanbur
instrument. This study has a crucial importance for the bowed tanbur to reach
common standards by including producer opinions with regard to the production
of the bowed tanbur.
The data used in the study have been compiled by
means of documental browsing and semi-structured interview form. The prepared
interview form has been organized by interviewing with expert educators in this
field in terms of validity and reliability. The research has been structured by
qualitative methods and techniques.
It is expected that this study will be a
significant step for handing down the experiences and savings of bowed tanbur
producers to the next generations and also progressing in the production of
bowed tanbur in our country.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research article |
Authors | |
Publication Date | December 29, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 3 Issue: 3 |