Karia Bölgesi’nin iç kesimindeki kentlerinden biri olan Stratonikeia ve çevresinin kült açısından Mısır ile ilişkileri Arkaik Dönemde başlamakla birlikte bu konudaki bilinenler sınırlıdır. Muğla Yatağan sınırları içerisinde, havzanın kuzey batısında son 30 yılda sürdürülen kapsamlı arkeolojik araştırmalar sonucunda, bölgenin tarihsel kronolojisine katkıda bulunacak önemli bulgular ortaya çıkartılmıştır. Kalkolitik Dönem’den günümüze farklı devirlere ait iskâna ev sahipliği yapan bu coğrafya genel olarak Eskihisar, Turgut ve Yeşilbağcılar bölgesinde yer alan verimli vadi ve yamaçlarda kümelenmiştir. MÖ 6. yüzyıldan itibaren inşa edilmeye başlayan yapılarıyla bölgenin önemli merkezlerinden biri haline gelen Stratonikeia ve çevresinde ortaya çıkartılmış olan yerleşim ve nekropol alanları çok katmanlı bir kültürel miras dokusunu bünyesinde barındırmaktadır. Genel olarak Arkaik Dönem’de Khrysaoris, Klasik Dönem’de Idrias Bölgesi içerisinde yer alan bu yerleşim ve nekropol alanları, Stratonikeia’nın territoriumu içinde kalmaktadır. Stratonikeia bölgesinin kırsalında mezar buluntusu olan ve sayılı örnekle temsil edilen apotropeik işleve sahip amuletler farklı tiplere aittir ve her biri farklı bir tanrı ve işlevle ilişkilendirilen çeşitli form ve malzeme içermektedir. Söz konusu amuletlerin tümü bölgenin inanç, kült ve ticareti hakkında bilgi vermekte, bu ilişkilerin oldukça eski olduğu konusunda kesin arkeolojik veriler sunmakta ve bu yayılımın çeşitli yollarla Karia Bölgesi’nin iç ve dağlık kesimlerine kadar ulaştığını ve saygı gördüğünü göstermektedir. Bu çalışmanın konusunu söz konusu amuletlerin sadece bir kısmını oluşturan Stratonikeia territoriumu içindeki Değirmenderesi Nekropolü’ne ait aynı kottaki üç ayrı çocuk mezarında gömü hediyesi olarak ele geçmiş olan fayans skarabeler oluşturmaktadır. Ağırlıklı olarak kötülüğü def etmek için koruyucu muskalar olarak kullanılan bu skarabeler Akdeniz ticaretinin etkisiyle Karia Bölgesi’ne ulaşan doğu menşeili eserler olarak kayıt altına alınan özgün bir buluntu grubunu oluşturmaktadır. Kontekstine göre MÖ 7. yüzyıla tarihlenen skarabelerin teknik özellikleri, ikonografisi, ritüel bağlamları ve işlevleri ile birlikte genel bir değerlendirmesi yapılmış, bunların kökeni konusunda bazı olasılıklar üzerinde durulmuştur. Ege Dünyası’ndaki çalışmalara farklı açılardan katkı sağlayacak ve mevcut literatürde yerini alacak bu skarabelerin üslup olarak Ege yapımı taklit üretimlerinin özelliklerini gösterdiği düşünülmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Archaic Period Archeology, Archaeological Science |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 8, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 32 Issue: XXXIII |