Son iki yüz yılda İsveç’ten İskandinavya’ya ve
günümüzde 90’ın üzerinde ülkeye yayılan Ombudsman kurumu, uluslararası düzeyde
çok geniş bir kabul görmektedir. Ombudsmanlık rolünün yaygınlaşması, özellikle
20. yüzyılın ikinci yarısında, adalete erişim hakkındaki endişelerin artmasıyla
paralellik göstermiştir. Ombudsman kurumu, adalet sağlamada hızlı ve oldukça
uygun maliyetli uyuşmazlık çözüm yöntemleri sunabilmektedir. Son 20 yılda bilgi
ve iletişim teknolojilerinde yaşanan devrim, yalnızca insanların günlük
yaşamlarını değil aynı zamanda devlet ve vatandaşlar arasındaki etkileşimleri
de değiştirmiştir. Politik yaklaşım “bilgi vermek” yerine “iletişim kurma”
yöntemine doğru kaymaktadır. Açık devlet dönüşümü olarak adlandırılan bu
süreçte, yeni çevrimiçi iletişim olanaklarıyla, vatandaşlar demokratik karar
alma süreçlerine ve kamu yönetimine her zamankinden daha aktif biçimde
katılabilmektedirler. Bu çalışmada öncelikle açık devlet kavramı genel çerçevesiyle
ele alındıktan sonra Ombudsman kurumunun sorumlulukları ve rolü üzerindeki
etkileri ortaya konulmaya çalışılmaktadır. Sonuç kısmında ise Ombudsmanın açık
devlet stratejilerinin merkezinde yer alarak, saydamlık, hesap verebilirlik ve
iş birliğinin artırılmasını teşviki konusunda çeşitli önerilere yer
verilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | 2019 Yılı 10. Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Kabul Tarihi | 24 Temmuz 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 10 |