Bu çalışma endüstriyel
kenevir yetiştiriciliğinin ekonomik olarak yapılabilirliğini ortaya koymak
amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın ana materyalini Vezirköprü ilçesinde gayeli
olarak seçilen 15 kenevir işletmesinden anket ve mülakat yoluyla elde edilen
veriler oluşturmaktadır. Analizlerde kullanılan veriler 2018-2019 üretim
sezonunu kapsamaktadır. Kenevir işletmeleri, kenevir üretim amaçlarına göre
gruplara ayrılmış ve birim alandan elde ettikleri kâr açısından
karşılaştırılmıştır. Dünya ve Türkiye kenevir ekim alanları ile ithalatındaki
gelecek dönemli öngörülerin yapılmasında çift üstel düzeltme yönteminden
yararlanılmıştır. Araştırmada, Vezirköprü ilçesinde kenevir tarımının; aynı
bitkiden hem tohum hem de lif elde etmek amacıyla yapılması ve liflerin
bitkiden ayrıştırılmadan pazarlanması halinde, bölgede yapılan buğday,
şekerpancarı, ayçiçeği ve silajlık mısır tarımına göre daha kârlı olduğu tespit
edilmiştir. Araştırmada 1 kg soyulmamış sap maliyeti ortalama 1.8 TL, 1 kg
tohum maliyeti 30.0 TL ve 1 kg lif maliyeti ise 22.8 TL olarak hesaplanmıştır.
Kenevir üretim masraflarının %90.6’sı değişken masraflardan, %9.4’ü ise sabit
masraflardan oluşmaktadır. Hasat sonrası lif elde etme işlemlerinin bu amaca
yönelik geliştirilmiş makineler ile yapılması durumunda 1 kg lif maliyeti %34.6
daha az maliyetle 14.9 olarak hesaplanmıştır. Türkiye’de kenevir tarımının
temel sorunları arasında üretimin insan gücüne dayalı geleneksel yöntemlerle
yapılması ve tedarik zincirinin gelişmemesi ilk sırada yer almaktadır. Türkiye’de
lif amaçlı tarımı yapılacak kenevirin; organik tarım kapsamında yapılması
durumunda organik tekstil ürünleri pazarında niş pazar oluşturma potansiyeli
yüksektir. Kenevir sapları barındırdığı yüksek enerji değeri ile Türkiye’de
alternatif bir temiz enerji kaynağı olarak değerlendirilebilir niteliktedir.
Kenevir bünyesinde bulunan kannabinoidler kozmetik ve eczacılık alanlarında ve
liflerden üretilecek biyokompozitler ise otomotiv sektörleri için gelişmeye
açık alanlardır.
This study was carried
out to reveal the economic feasibility of industrial hemp cultivation. The primary material of the study consists of
data obtained through the surveys and interview from 15 hemp farmers which were
chosen purposefully in Vezirköprü district of Samsun province. The data used in
the analysis covers the 2018-2019 production season. Hemp farmers were divided
into 5 groups according to hemp production purposes, and their profitability
was analysed with profitability analysis. Double exponential smoothing method
was used in order to make the next years predictions on imports and cultivation
areas of hemp in Turkey and the World. In this research, hemp cultivation in
Vezirköprü district; It was found that the production system, which was made in
order to obtain both seed and fiber from the same plant and where the fibers
were marketed without being separated from the plant, was more profitable than
wheat, sugar beet, sunflower and silage maize farming. It is calculated that
the average cost of 1 kg stalk is 1.8 TRY, 1 kg seed cost is 30.0 TRY and 1 kg
fibre cost is 22.8 TRY. Hemp production cost consists of 90.6% variable costs
and 9.4% fixed costs. When post-harvest fibre extraction is carried out with
machines developed for this purpose, the cost of 1 kg of fibre can be reduced
to 14.9 TRY with the cost of 34.6% less. The production based on the workforce
with traditional methods and the insufficiency of the supply chain are the main
problems of hemp farming. The hemp has the high potential of creating a niche
market in the organic textile products when it is produced organically. Hemp
stalks, including high energy value, can be considered as an alternative green
energy source in Turkey. Cannabinoids in hemp that are used in the cosmetic and
pharmaceutical sector and biocomposites produced from fibres that are used in
the automotive sector has a development potential and need further researches.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Anadolu Tarım Bilimleri Dergisi |
Authors | |
Publication Date | February 14, 2020 |
Acceptance Date | December 24, 2019 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 35 Issue: 1 |