Emotions have been seen in psychology field for many years and handled specifically to individual. Considering emotion’s conceptualized history, it’s seen as main subject of many philosophers, sociologists, anthropologists and historians. In this context by using literature review method, history of emotions written on Europe and in English is brought to a point in this study, and how emotions are examined specifically for this region in this historical process is discussed. According to literature review; in Ancient Greece, while emotions were mostly handled with virtue concept, with Middle Ages, some emotions were in the grip of the church and considered as sin, at the same time, the mind was relieved with milder and positive emotions, and by the 20th century, it was emphasized unique emotions can’t be seen as free of capitalism with digital technologies. As a result; contrary to popular belief, in all periods, it’s been underlined emotions have a key importance in organizing social relations and should be disciplined, tamed, kept under control from past to present rather than confining to individual sphere.
Duygular uzun yıllar psikolojinin alanında görülmüş ve bireye özgü olarak ele alınmıştır. Duygunun kavramsallaştırılmış tarihine bakıldığında ise pek çok filozof, sosyolog, antropolog ve tarihçinin ana çalışma konusu olduğu görülmektedir. Bu bağlamda bu çalışmada literatür derlemesi yöntemi kullanılarak, Avrupa üzerine ve İngilizce yazılmış duygular tarihi bir araya getirilmekte ve bu tarihsel süreçte duyguların bu bölgeye özgü olarak ne şekilde incelendiği ele alınmaktadır. Yapılan literatür araştırmasına göre; Antik Yunan’da duyguların daha çok erdem kavramı çerçevesinde ele alındığı, Orta Çağ ile birlikte bazı duyguların kilisenin boyunduruğu altına girdiği ve günah kapsamında sayıldığı, ,aynı zamanda daha hafif ve olumlu duygularla zihnin rahatlatıldığı, 20. yüzyıla gelindiğinde ise biricikleşen duyguların dijital teknolojiler ile kapitalizmden bağımsız görülemeyeceği üzerinde durulmuştur. Sonuç olarak; tüm dönemlerde, sanılanın aksine duyguların bireysel alana hapsedilmesinden çok, toplumsal ilişkileri düzenlemede anahtar öneme sahip olduğunun, geçmişten günümüze disipline edilmesi, ehlileştirilmesi ve kontrol altında tutulmasının ön plana çıktığı görülmüştür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 1, 2021 |
Acceptance Date | May 12, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 18 Issue: 40 |