Özet
Tarih biliminin pozitif bir bilim olarak algılanmaya başlandığı 19. yüzyıl sonlarında Osmanlı Devleti, özellikle askeri tarih alanına dair çeşitli yayınlar yapmıştır. Bu yayınların birçoğu tercüme eserlerle başlamışsa da bir müddet sonra resmî olarak oluşturulan komiteler aracılığı ile yapılan yayınlar, modern tarih yazıcılığının ilk örneklerini ortaya çıkarmıştır. Meşrutiyet dönemi, birçok alanda olduğu gibi tarih yazıcılığı alanında da sistematik bir sürecin temellerini atmıştır. Özellikle 1912 Türk-İtalyan Harbi döneminde ilk örneklerine rastlanılan harp ceridelerinin askerî birlikler tarafından tutulma zorunluluğu, sürecin verilerini oluşturmuştur. Nihayetinde muharebe alanındaki yenilgilerin, özellikle Balkan Harbi yenilgisinin, sorumlularının bilinmesi gerekliliğinden hareketle tutulan cerideler, tarih yazıcılığına resmî dayanak sağlamıştır.
Osmanlı İmparatorluğu açısından Birinci Cihan Harbi’nin en önemli cephelerinden biri olan Çanakkale Cephesi’nde, tüm bu nedenlerle, tarih yazımı, tarihî olay yaşanıyorken verilerini oluşturabilmiştir. Ancak, 1915-1918 yılları arasında yapılan değerlendirmeler ile 1918-1922 yılları arasında yapılan değerlendirmeler arasında imparatorluğun Cihan Harbi’nden mağlup ayrılmasından kaynaklanan farklılıkların olduğu gözlenmiştir. Bu makale, ilgili yıllar arasında bahsi geçen farklılıkları ve konu ile ilgili literatür oluşturma çabalarını ele almaktadır.
Abstract
At the end of the 19th century, when the science of history began to be perceived as a positive science, the Ottoman Empire made various publications, especially in the field of military history. Although many of these publications started with translated works, after a while, publications made through officially formed committees revealed the first examples of modern historiography. The Constitutional Monarchy laid the foundations for a systematic process in historiography, as in many other fields. The necessity of keeping warbands by military units, the first examples of which were encountered during the Turkish-Italian War of 1912, constituted the data of the process. As a result, the series, which were kept with the necessity of knowing those responsible for the defeats on the battlefield, especially the Balkan War, formed an official basis for historiography.
For all these reasons, historiography was able to produce data during the historical event on the Çanakkale Front, which was one of the most important fronts of the First World War for the Ottoman Empire. However, it was observed that there were differences between the evaluations made between 1915-1918 and the evaluations made between 1918-1922 due to the defeat of the empire in World War. This article discusses the differences mentioned between the respective years and efforts to create literature on the subject.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 13, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 49 |