Meme kanseri, hem
gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde kadınlarda görülen en sık kanserdir.
Metabolik heterojenite tüm kanserlerde mevcut olabilir. Dislipidemi, bağımsız
olarak meme kanseri gelişimi ile ilişkilidir. Bu çalışma, çalışma grubundaki
100 meme kanseri hastasından ve kontrol grubu olarak adlandırılan 100 benzer
normal kadınlardan alınan serum örnekleri üzerinde yapıldı. Herhangi bir tedavi
uygulamadan önce çalışma grubu ve kontrol grubu üzerinde lipit paterni
çalışmaları yapıldı. Toplanan serum örnekleri Total kolesterol (TC), HDL, LDL
ve Trigliserit konsantrasyonları açısından incelenmiştir. Çalışma grubunda en
genç hasta 35 yaşında, en yaşlı hasta 83 yaşında idi. Ortalama yaş 58,41 ±
11,01 yıldı. Kontrol grubunda en genç hasta 30 yaşındaydı ve en yaşlı hasta 80
yaşındaydı. TC, LDL, TG seviyeleri bütün evrelerde artmış olarak bulundu ve
C-ERB-B2 pozitifliğinde de benzer olan artmıştır. Çalışmamız lipid düzeyleri
ile meme kanseri arasındaki ilişkiyi desteklemektedir. Bununla birlikte, bir
marker olarak kullanılmak üzere, prospektif de dahil olmak üzere çoklu merkez
çalışmalarına ihtiyaç duyulmaktadır.
Breast
cancer is the top cancer in women both in the developed and the developing
world. Metabolic heterogeneity may be present in all cancers. Dyslipidemia is
independently associated with the development of breast cancer. The present
study was carried out on serum samples from 100 breast cancer patients named
study group and 100 similar age normal women named control group. Lipid pattern
studies were carried out on study group and control group before any treatment.
The serum samples
so collected were
examined for Total cholesterol (TC),
High density lipoprotein
cholesterol (HDL), Low density
lipoprotein cholesterol (LDL) and
Triglyceride (TG) concentrations. In the study group the
youngest patient was of 35 years old and oldest patient was of 83 years. Mean
age was 58.41±11.01 years. In the control group, the youngest patient was of 30
years and oldest patient was of 80 years. TC, LDL, TG levels increased in all
grades, which is similar in the of C-ERB-B2 positive status. Our study supports
the relationship between increased lipid levels and breast cancer. However,
there is a need for multiple center studies, including prospective, to be used
as a marker.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Research article |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2019 |
Submission Date | September 25, 2018 |
Acceptance Date | February 27, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 4 Issue: 2 |