Amaç: Bu çalışma, Şehir Hastanesi'ne başvuran bebeklerde Graf sınıflaması kullanılarak Gelişimsel Kalça Displazisi (GKD) insidansını ve takip sonuçlarını değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Ayrıca, Orta Anadolu'da GKD prevalansını araştırmayı ve GKD'nin tespit edilmesi ve yönetilmesi için mevcut tarama ve tedavi protokollerinin etkinliğini değerlendirmeyi hedeflemektedir.
Gereç ve yöntem: Ağustos 2020 ile Eylül 2022 tarihleri arasında Şehir Hastanesi'nde Ulusal GKD tarama programının bir parçası olarak toplam 10.650 bebek Graf USG yöntemiyle GKD taramasından geçirilmiştir. Doğum haftası 38 hafta ve üzeri olan ve doğumdan 30-90 gün sonra taranan bebekler dahil edilirken, prematüre bebekler hariç tutulmuştur. Kalçalar alfa açılarına dayanarak Graf yöntemine göre Tip 1 (normal), 2 (olgunlaşmamış), 2A (+), 2A (-), 2B, 2C, D, 3 ve 4 şeklinde sınıflandırılmıştır.
Bulgular: Çalışma, 2020-2022 yılları arasında 8.695 term bebek (%52,5 erkek ve %47,5 dişi) USG sonuçlarını incelemiştir. Katılımcıların ilk USG muayenesi sırasındaki ortalama gebelik haftası yaklaşık 7,94±2,07 hafta idi. Graf Tip 1 erkeklerde daha yaygındı (%97-96,5), Graf Tip 2 ise kadınlarda daha yaygındı (%7,2-7,8).
Graf Tip 2A kalçalar için radyologlar genellikle bir ay sonra tekrar muayene önerirken (%84,49-82,02), Tip 2B, 2C ve Tip-3 kalçalar için ortopedik danışma önerilmiştir. Bebeklerin büyük çoğunluğu (%93,6) yalnızca bir kez USG taramasına tabi tutulmuştur. Hastaların %15,9'una pelvis grafisi istenmiş ve %5,7'sine ek USG'ler istenmiştir. Takiplerinde normale dönmeyen hastaların %4,2'sine Pavlik tedavisi uygulanmış, %1,5'ine Frejka yastığı tedavisi uygulanmıştır. İlginç bir şekilde, düzenli USG takibi ve tedavisi devam eden hastalar arasında hiçbirinin osteotomi gerektiren cerrahi müdahaleye ihtiyaç duymadığı gözlemlenmiştir.
Sonuç: USG, GKD tanısı için erken, basit, ucuz ve invaziv olmayan bir tanı yöntemidir. Sonuçlarında GKD tanısı konulan çocukların basit tedavi modaliteleri ile tedavi edilmelerine ve komplikasyonların önlenmesine olanak sağlar. Çalışmamız, bebeklerde düzenli USG taramalarının osteotomi gerektiren cerrahi işlemlere ihtiyacı ortadan kaldırdığını desteklemektedir. Ancak, anormal sonuçlar almasına rağmen takip randevularına uymayan bireylerin oranı hala yüksektir, bu da ebeveyn farkındalığını artırmaya yönelik çeşitli stratejilerin uygulanması gerekliliğini vurgular.
Purpose: This study aims to evaluate the incidence and follow-up outcomes of Developmental Hip Dysplasia (DDH) in infants admitted to City Hospital using the Graf classification. Furthermore, it aims to investigate the prevalence of DDH in Central Anatolia and assess the effectiveness of current screening and treatment protocols for detecting and managing DDH in infants.
Materials and methods: A total of 10.650 infants underwent screening for DDH using the Graf USG method as part of the National DDH screening program at City Hospital between August 2020 and September 2022. Infants born at term (38 weeks and above) and screened between 30-90 days of birth were included, while premature infants were excluded. Hips were classified according to the Graf method into Types 1 (normal), 2 (immature), 2A (+), 2A (-), 2B, 2C, D, 3, and 4, based on alpha angles.
Results: The study examined the USG results of 8,695 term infants (52.5% male and 47.5% female) between 2020 and 2022. The mean gestational age of participants at the time of the initial USG examination was approximately 7.94±2.07 weeks. Graf Type 1 was more prevalent in males (97-96.5%), while Graf Type 2 was more common in females (7.2-7.8%). Radiologists tended to recommend a re-examination after one month for Type 2A Graf hips (84.49-82.02%), whereas orthopedic consultation was advised for Type 2B, 2C, and Type 3 hips. The vast majority of infants (93.6%) underwent only one USG screening. Pelvic X-ray was requested for 15.9% of patients, and additional USGs were requested for 5.7% of patients. Pavlik treatment was applied to 4.2% of patients who did not return to normal, Frejka pillow treatment was applied to 1.5% Interestingly, none of the patients who maintained regular USG monitoring and treatment required surgical intervention involving osteotomy.
Conclusion: USG is an early diagnostic method for DDH, which allows for simple treatment options and the prevention of complications. It is a simple, inexpensive, and non-invasive method. Our study supports that regular USG screenings in infants eliminate the need for surgical procedures requiring osteotomy. However, the proportion of individuals who failed to adhere to their follow-up appointments despite receiving abnormal results remains elevated, underscoring the necessity for implementing diverse strategies aimed at augmenting parental awareness in this context.
Ethical Approval: Ethical approval was obtained for this study from the Necmettin Erbakan University Ethics Committee with the decision dated 17.02.2023 and numbered 2023/4197. Peer-review: Externally peer-reviewed. Conflict of Interest: The authors declared that there is no conflict of interest. Financial Disclosure: This research did not receive any specific grant from funding agencies in the public, commercial, or not-for-profit sectors.
The authors would like to thank Adnan Karaibrahimoğlu a faculty member in the Department of Biostatistics at Suleyman Demirel University Faculty of Medicine fort he statistical analysis.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Orthopaedics |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | May 20, 2024 |
Publication Date | July 5, 2024 |
Submission Date | January 2, 2024 |
Acceptance Date | May 20, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 17 Issue: 3 |