Klasik iktisat kuramının var oluşundan, bu döneme kadar emeğin teknolojik gelişmelerle beraber; kol gücünü aşıp, zihinsel faaliyetleri de içine alarak kapsamlı bir şekilde kullanılması, günümüzde de emek tanımı ile ilgili ifadeleri çeşitlendirmektedir. Çalışma kapsamında da, kapitalist sistem içerisindeki üretimi geliştirme araçlarının, üreticilerin sömürüsünün ve üreticiler üzerinde kurulacak tahakkümün araçları haline gelmesi ile yabancılaşmasına dair sorunlara dini bir değerlendirme getirmek amaç edinilmiştir. Ayrıca moderniteye ve din olgusuna dair oluşan yanlış algının bugün ulaşmış olduğu düzey, sömürü kavramı açısından bakıldığında, ağır bir tahribatı önümüze koymaktadır. Emek sömürüsünün aldığı hal ve bireylerin bu duruma karşı mevcut tutumu, bir tür soyutlama ve yabancılaşma sürecini de ifade etmektedir. Geçmişten günümüze sınıfsal sorunların üstü, inanç örtüsüyle örtülmekte ve emekçiler arasındaki din ile mezhep ayrımları kullanılarak; sömürü çarkının aksamadan dönmesini sağlamaktadır. Bu örtü kaldırılmadan, var olan yanılsama ve soyutlama biçimlerini aşmak ve emeğin özgürleşmesiyle, insanın insan olma niteliğinin bütün enstrümanlarına kavuşmasının mümkün olmayacağı düşüncesi ile dini inançların, emek sömürüsü üzerindeki etkisini ve bu durumun işçi sınıfı üzerinde ne şekilde sirayet ettiğini değerlendirmek amaç edinilmiştir. Bu amaç doğrultusunda da, din kavramı çerçevesinde ve kutsal kitaplar ışığında emeğin değeri, ayrıca bugünkü dini algı ile gelmiş olduğu mevcut durum, ahlak kavramı ile ilişkilendirilerek çalışmaya konu alınmıştır. Dinî ve inanç davranış ilişkisini sosyo-psikolojik bir çerçevede ele alan bu çalışmada, teorik yaklaşımlarla birlikte nitel araştırma yöntemi benimsenmiştir. Çalışmanın başlangıç evresinde emek, emek sömürüsü, sosyolojik açıdan din ve mezhep kavramları üzerinde durulmuş olunup, sonrasında dinî inanç ve emek ilişkisiyle ilgili yapılmış olan bazı ampirik araştırmaların sonuçları üzerine yoğunlaşarak, var olan uyumsuzluklarla birlikte meydana gelen sorunlar, çeşitli psikolojik ve sosyal problemlerle ele alınarak yorumlanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 15 Eylül 2017 |
Kabul Tarihi | 20 Ekim 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 3 Sayı: 4 |